YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1314
KARAR NO : 2014/3467
KARAR TARİHİ : 28.03.2014
MAHKEMESİ : EMET ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/96-2013/206
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı Hazinenin dayanmış olduğu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek taşınmazın başında yapılacak olan keşifte uygulanması, Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsamadığının anlaşılması halinde taşınmazın kimden nasıl intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı hususu araştırılarak, davalı ve murisleri adına belgesiz araştırması yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişinin raporunda (A) ile gösterilen 32 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazinenin dayanağı 1964 tarih 33 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı, davalı tarafından eklemeli olarak 20 yılı aşkın süre kullanıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan 1964 tarih 33 sıra numaralı tapu kaydı idari yoldan oluşmuş olup dayanağı haritasının yöntemince kapsamı belirlenmemiş, keşfe katılan yerel bilirkişilere dayanılan tapu kaydının sınırları okunarak uygulama yapılmamış, kabulüne karar verilen taşınmazın (A) bölümüne uyan aynı tarih 32 numaralı Hazine tapusu ile 33 sıra numaralı tapu kaydı birbirini kayden sınır okuduğu üzerinde durulmamış, Hazineye keşif öncesi usulünce tanık bildirmek üzere süre verilmemiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuru ile yapılacak keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Davacı dayanağı tapu kaydının haritasının uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise tapu kaydının hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, davanın kabulüne karar verilen ve teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen kısma uyduğu kabul edilen 1964 tarih 32 numaralı tapu kaydının batı sınırını Hazine okuduğu, 33 sıra numaralı tapu kaydının da doğusunu Hazine okuması nedeniyle birbirini hudut gösterdiği hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacı Hazine kendisine vekille temsil ettirdiği halde kabule karar verilen taşınmaz bölümü yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.