Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/13126 E. 2015/6 K. 19.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13126
KARAR NO : 2015/6
KARAR TARİHİ : 19.01.2015

MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2014
NUMARASI : 1997/54-2014/199

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine, K.Beldesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında kumsal vasfında olması nedeniyle tespit harici bırakılan taşınmaza davalıların inşaat yapmak suretiyle müdahalede bulunduklarını, müdahalelerin önlenmesi ve taşınmaz üzerindeki muhdesatların yıkılması istemiyle dava açmıştır. Davalılar S.. K.., İ.. G.., Ş.. K.. ve müşterekleri ise dava dışı 1099 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri olduklarını, tespit harici bırakılan taşınmazın 1099 parsel sayılı taşınmazla bütün olduğunu, çekişmeli taşınmazın 1099 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tapudaki payları oranında adlarına tescili istemiyle karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 18.7.2007 tarihinde düzenlenen müşterek rapor ve haritada (D) harfi ile gösterilen 41.33 metrekare yüzölçümündeki bölüme yönelik Hazinenin davasının kabulüne, davalılar S.. K.., İ.. G.., Ş.. K.. ve müştereklerinin müdahalelerinin önlenmesine, bu alandaki yapıların kaline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 1.456,52 metrekare yüzölçümündeki bölüme yönelik S.. K.., İ.. G.., Ş.. K.. ve müştereklerinin davasının kabulüne, bu bölümün 1099 parsel sayılı taşınmaza ilavesiyle 1099 parseldeki payları oranında tapuya tesciline, Hazinenin (A) harfli yere yönelik, S.. K.., İ.. G.., Ş.. K.. ve müştereklerinin ise (D) harfli yere ilişkin davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı Hazine ile davalı karşı davacılar S.. K.., İ.. G.. ve Ş.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında görülen tescil, elatmanın önlenmesi ve kal davası hakkında kısmen kabul kararı verilmiş ise de; TMK’nın 713/3. maddesi gereğince tescil davasının Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişilerine karşı açılması gerekmektedir. 6360 sayılı Kanun uyarınca Tekirdağ İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği dikkate alınarak Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmamış, dava dışı 1099 parsel sayılı taşınmaz iskan tapusu uyarınca tespit edildiği halde iskan haritası getirtilerek kapsamı saptanmamıştır. Tescile konu taşınmazın imar planı kapsamında kaldığı bildirildiği halde imar planının hangi tarihte kesinleştiği mahkemece sorulmadığı gibi çekişmeli taşınmazın niteliği konusunda hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Diğer yandan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 1996/5-1997/3 sayılı ve 28.11.1997 sayılı içtihadı birleştirme kararı doğrultusunda kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı-kenar çizgisinin belirlenmesi görevinin adli yargıya ait bulunduğu; ancak, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idari yargı tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin mahkemece saptanması gerekmektedir. Bayındırlık ve İskan Bakağanlığınca 16.8.2002 tarih 1766/17061 sayılı Karar ile onanan kıyı kenar çizgisi Edirne İdare Mahkemesinin 2002/1034-2003/1235, 2002/1030-2003/1231, 2002/1033-2003/1234 Esas ve Karar sayılı ilamları ile iptal edildiği dosya kapsamıyla anlaşıldığı halde bu kararların kesinleştiği belirlenmediği gibi aynı bakanlıkça daha sonra 22.10.2004 tarihinde onandığı belirtilen kıyı kenar çizgisinin de kesinleşip kesinleşmediği tespit edilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle tescile konu taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı ile Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, imar planının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, dava dışı 1099 parsel sayılı taşınmazın dayanağı iskan haritası getirtilmeli, imar planı kesinleşmişse kesinleştiği tarihten, kesinleşmemişse dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin streoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı daha sonra taşınmaz başında fen bilirkişi, ziraat fakültesi toprak bölümü öğretim üyelerinden seçilecek 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeolog veya jeomorfolog bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, iskan haritasının bulunması halinde kadastro paftası ve iskan haritasının ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle fen bilirkişi tarafından uygulanmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, 3 kişilik jeolog veya jeomorfolog bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın kadastro paftası ile kıyı kenar çizgisinin çakıştırılması neticesinde taşınmazın konumu hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın kadastro paftası üzerinde kıyı kenar çizgisine göre konumunun belirlenmesine yönelik olarak; 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi idarece yapılmış ve yöntemince kesinleşmiş bir kıyı kenar çizgisi yoksa kıyı kenar çizgisinin mahkemece tespit edileceği, bu tespit yapılırken, 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü mahkemece göz önünde tutulmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ve davalılara iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.