Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/13023 E. 2014/14491 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13023
KARAR NO : 2014/14491
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : İZMİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/441-2014/149

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici madde 8. Maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında Menderes İlçesi Görece Köyü çalışma alanında bulunan 813 ada 8 parsel sayılı 4.751,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, edinme koşullarının oluşmadığı açıklanarak bağ niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş; K.. K..’ın itirazı üzerine düzenlenen komisyon tutanağında bağ niteliği ile H. kızı K. K. kullanımında olduğunun belirtilmesine karar verilmiştir. Davacı Hazine vekili yasal süre içinde çekişmeli taşınmazın bağ niteliğinin kaldırılması ve kullanıcı gösteriminin beyanlar hanesinden terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin tapunun beyanlar hanesinde üzerindeki bağın H. kızı K. K. kullanımında olduğu gösterilerek ve bağ niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bağ niteliğinde ve davalının kullanımında olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, mahkemece komisyon tutanağı ile eklenen açıklama doğru olarak değerlendirilmediği gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun geçici madde 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğinde bulunup 3402 sayılı Yasa’nın Ek 4. maddesinin uygulaması söz konusu olmadığına göre komisyon tutanağı ile tutanağa eklenen açıklamanın, kullanıcı gösterimine ilişkin olmayıp, 3402 sayılı Kanun’un 19/2 madde de düzenlenmiş olan muhdesata ilişkin olduğu, ve davanın da bu şerhin iptaline yönelik olduğu kuşkusuzdur. Şu hale göre taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce dikili bağ olup olmadığı ile varsa, bağ çubuklarının kimin tarafından dikilip yetiştirildiği hususlarındadır. Uyuşmazlık konusu olan bu hususta, mahkemece yöntemince ve yeterli şekilde araştırma inceleme ve uygulama yapılıp ziraatçı bilirkişi raporu alınmadan keşifte dinlenilen tek bir yerel bilirkişi beyanına dayalı olarak karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz üzerindeki bağın kim veya kimler tarafından hangi tarihte meydana getirildiği hususlarında olaylara dayalı olarak ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Tespit tutanağı veya komisyon tutanağına aykırı sonuçlara ulaşılması halinde de bu tutanaklarda bilirkişi sıfatıyla imzası bulunan kişiler tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, çekişmeli taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatların cins, yaş, bakımlılık ve nitelikleri hususlarında hüküm vermeye yeterli ve ayrıntılı değerlendirmeleri içerir çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş rapor alınmalıdır. Fen bilirkişisinden; yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişiler ve tanıklarca gösterilen sınırlar ile ziraatçı bilirkişi kurulunca bildirilecek farklı nitelikteki bölümlerin sınırları ile çekişmeli taşınmaz üzerindeki muhdesatların yerleri ile kadastro tespit günü itibariyle bağ olan ve olmayan bölümleri gösterir çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgeye ait hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikle değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre ve her bir bölümün hukuksal durumu ayrı ayrı tartışılarak bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre beyanlar hanesinde “taşınmaz üzerindeki muhdesatların davalıya ait olduğunun gösterilmesi ” yerine (bağ niteliği ile tespit edilen) taşınmazın beyanlar hanesine ” üzerindeki bağın” davalının kullanımında olduğuna ilişkin şerh verilmesi de isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.