Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/12910 E. 2014/9927 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12910
KARAR NO : 2014/9927
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : MİLAS KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2012/30-2014/21

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “temyize konu K. Köyü .. ada … ve .. parsel sayılı taşınmazların tamamı ile .. ada .. parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tarafların ortak murisi M.. Ç..’ten intikal ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sözü edilen taşınmazların murisin ölümünden sonra yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği noktasında olduğu açıklanarak, muris M.. Ç.. terekesinin taksimi hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli .. ada … ve … parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptaline, .. ada .. ve .. parsel sayılı taşınmazların tamamı ile .. ada… parsel sayılı taşınmazın 11.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın dışında kalan 203.84 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tamamı 5 pay kabul edilerek eşit paylarla M.. Ç.. mirasçıları H.. Ç.., T.. Ç.., F.. A.., G.. D.. ve Ş.. Ç.. adına tapuya tesciline, .. ada … parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 466.48 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise aynı adanın son parsel numarasıyla Ş.. Ç.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ş.. Ç.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisleri olan Mustafa’dan geldiği, taksim iddiasının ispat edilemediği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Keşifte dinlenen ve tarafların halası olan 1926 doğumlu yerel bilirkişi Turcan ile duruşmada dinlenen Gülsüm mirasçısı Hasan, 1928 ve 1964 doğumlu davacı tanıkları taksimin yapıldığını ifade ettikleri halde 1933 doğumlu davacı tanığı ile 1949 doğumlu tespit bilirkişisinin taksimi duymadıklarına ilişkin soyut beyanlarına değer verilmiş, dinlenen tanıkların taksime ilişkin ayrıntılı beyanları alınmamış, çekişmeli taşınmazların kim tarafından, ne sebeple, ne zamandan beri kullanıldığı belirlenmemiştir. Taksimin varlığını ifade eden mirasçıların beyanlarına neden itibar edilmediği ve uzun süreli kullanımın varlığının tespiti durumunda bu hususun taksime karine teşkil edip etmeyeceği de kararda tartışılmamıştır. Doğru sonuca varmak için mirasçılardan Hasan, Turcan ve Emine adına tespit ve tescil edilen ve dairemizin geri çevirme kararı ile dosyaya getirtilen; ….ada .. ada .. ada .. ada .. ada .. ada ..parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak kök murisinden gelip gelmediği belirlenmeli, önceden dinlenen yerel bilirkişi ile tanıkların ve tespit bilirkişileri ile gösterilecek tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılarak, kök murisin terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun taksim edilip edilmediğinin, taksim edilmişse her bir mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz verildiğinin, kimin hangi tarihten beri ne sebeple zilyet olduğunun, taksim dışı kalan yerler olup olmadığının ve ne sebeple taksim dışı bırakıldığının ayrıntılı ve maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, her bir mirasçıya verilen parsellerin tutanaklarının getirtilip incelenerek bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi, uzun süreli kullanımın taksimin karinesi sayılacağının düşünülmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup; davalı Ş.. Ç.. mirasçıları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.