Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/12697 E. 2014/11664 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12697
KARAR NO : 2014/11664
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : PÜLÜMÜR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2011/31-2013/28

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ….. Mahallesi çalışma alanında bulunan 202 ada 2 parsel sayılı 20388,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı A.. Y.. murisi A.. Y.. adına tespit ve tescil edilmiş, 202 ada 8 parsel sayılı 30.053,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydı nedeniyle davalılar H.. A.., H.. A.. ve H.. A.. murisi M..A… adına tespit ve tescil edilmiş, yargılama aşamasında pay satın alma nedeniyle dava dışı N..K.. ve A.. A.. adlarına tescil edilmiş, 202 ada 43 parsel sayılı 75.344,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı M. O. adına tespit edilmiş, Hazinenin, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla Kadastro Mahkemesinde açtığı dava kabul edilerek Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı H.. S.. ve müşterekleri, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen toplam 19.827,21 metrekarelik bölümün tapularının iptali ile yeni bir parsel numarası verilerek davacılar adına veraset ilamındaki payları oranında tesciline, 202 ada 2, 8 ve 43 sayılı parsellerden krokide (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen alanlar çıktıktan sonra kalan kısımların yeniden malikleri adına tesciline, krokide (D) harfi ile gösterilen 683,66 metrekare alanın yol olarak bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile davalı A.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan 202 ada 2 parsel sayılı taşınmaz davalı A.. Y.. murisi A.. Y.. adına tespit ve tescil edilmiş olup, nüfus kayıtlarına göre A.. Y..’in, davalı A.. Y.. dışında başka mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda 202 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden davada taraf koşulu sağlanmamıştır. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle A.. Y..’in davalı A.. Y.. dışındaki tüm mirasçıları yöntemince belirlenmeli, bundan sonra dava dilekçesi ve duruşma günü ilgililere tebliğ edilerek taraf koşulu sağlanmalı, davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalıdır. Diğer taraftan mahkemece davacıların dayanağı tapu kaydının, kendileri adına kayıtlı komşu 6 parsel sayılı taşınmaza yanlış uygulandığı, esasında dava konusu taşınmazların belirlenen bölümlerine ait olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacıların dayanağı tapu kaydı 4753 sayılı Yasa gereğince oluşan tapu kayıtlarından olup Hazinenin temliki sonucu davacı tarafa geçmiştir. Bir kısım dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazlar da yine 4753 sayılı Yasa gereğince oluşan tapu kayıtları esas alınarak tespit ve tescil edilmiş, belirtilen tapu kayıt kapsamları ayrıca haritasında gösterilmiştir. Buna karşılık mahkemece, belirtilen dayanak tapu kayıtları ile haritalarından yararlanılmadan doğrudan davacıların dayanağı tapu kaydının zemine uygulanması yoluna gidilmiştir. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle davacıların dayanağı tapu kaydı ve bir kısım dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazların dayanağı tapu kayıtlarının haritası zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritasının uygulanamaması durumunda ise dayanak tapu kayıtlarının sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, davacıların dayanağı tapu kaydının kendileri adına kayıtlı komşu 6 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğü göz önünde bulundurulmalı ve bu kaydın hududundaki R..Ç.. tarlasının neresi olduğu belirlenmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanları gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalı A.. Y..’e iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.