Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/12672 E. 2014/15238 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12672
KARAR NO : 2014/15238
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : HANAK SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2013
NUMARASI : 2011/104-2013/281

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 52 parsel sayılı 14.290.19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü …E… adına tespit edilmiştir. Z.. E..’ın tespite itirazı üzerine Hanak Kadastro Mahkemesinin 06.07.2009 tarih ve 2006/199-2009/90 sayılı kararı ile 112 ada 52 sayılı parselin teknik bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 6018.31 metrekarelik bölümünün Z.. E.. adına, taşınmazın geri kalanının tespit gibi tesciline karar verilmiş; hükmen 04.08.2010 tarihinde 112 ada 52 sayılı parsel ifraz ile (E) bölümü 112 ada 65 sayılı parsel altında davalı Z.. E.., (B) harfi ile gösterilen 1.046.37 metrekarelik bölümü 112 ada 64 sayılı parsel ve (A) harfi ile gösterilen 6.325.51 metrekare yüzölçümündeki bölümü 112 ada 63 sayılı parsel altında davalı Z.. E.. adına tescil edilmiştir. Davacı Nedim Tonbaş 13.06.2011 tarihli dava dilekçesiyle, tapu kaydına dayanarak satın aldığı taşınmazının nizalı parseller ile dere yatağında kaldığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 112 ada 63, 64 ve 65 sayılı parsellerin ifrazından önceki 112 ada 52 sayılı parsel hakkında Kadastro Mahkemesi ilamı ile hükmen davalılar adına tesciline karar verildiği, davaya konu edilen krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden ise aktif dere yataklarının zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davaya konu edilen 112 ada 63, 64 ve 65 sayılı parseller, 112 ada 52 sayılı parselin tespitine itiraz sonucu Kadastro Mahkemesinin 2006/166 Esas-2009/90 sayılı ilamı ile hükmen ifrazen oluşmuş ise de; O dava Z.. E.. tarafından tespit maliki Mürtaza Erkoçak mirasçıları aleyhine açılan tespite itiraz davası olup, Kadastro Mahkemesi ilamında davacı Nedim Tambaş taraf olmadığından ilamın davacı yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve davacıyı bağlamayacağı düşünülmemiştir. Davacı, 19.02.1979 tarih ve 25 sıra numaralı tapu kaydına dayandığı halde tapu kaydı tesisinden itibaren celp edilerek taşınmaz başında uygulanmamış ve kapsamı belirlenmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için davacının dayandığı19.02.1979 tarih ve 25 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dairesinden getirmeli, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, 3 kişilik ziraat bilirkişi heyeti, jeolog bilirkişi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, davacı tapusu yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, tapu kaydı hudutları zeminde tek tek göstertilmeli, gösterilen hudutlar fen bilirkişiye işaretlettirilmeli, bilinmeyen sınırların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı tanınmalı, davacı tapusunun kapsamı kesin olarak belirlenmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne kadar süre ile zilyet bulunduğu sorulup saptanmalı, beyanların tespit tutanağı ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan ve jeolog bilirkişiden taşınmazın niteliği, dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir, davacı tapusunun uygulamasını ve kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.