Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/12439 E. 2014/10384 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12439
KARAR NO : 2014/10384
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : ANDIRIN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/07/2013
NUMARASI : 2008/274-2013/240

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Bulgarkaya Köyü çalışma alanında bulunan .. ada..parsel sayılı 4.935,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/5 payı davacının annesi ölü E. Ç., 4/5 payı davalı A.. G.. adına tespit edilmiştir. Davacı E.. K.., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın 1/3 hissesinin adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli .. ada .. parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının davacı E.. K.., 2/3 payının davalı A.. G.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı A.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının murisi E. Ç.’ın taşınmaz üzerinde 1/3 hissesi olup miras yolu ile gelen bu hissenin diğer mirasçılar ile anlaşması doğrultusunda davacıya intikal etmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı E.. K.., annesi Emine’nin taşınmaz üzerinde 1/3 payı olduğu ve annesinin tek mirasçısı olduğu iddiası ile dava açmış, kardeşleri ile arasında anlaşma olduğu iddiasına dayanmamıştır. Davalı A.. G.., taşınmazın kök muris 01.07.1876 doğumlu Elife’den intikal olup, Elife’nin 5 çocuğunun olduğunu, davacının annesine isabet eden 1/5 payın davacının annesi adına, halaları ve babasına isabet eden 4/5 payın ise kendi adına yazılarak yapılan tespitin doğru olduğunu savunmuştur. Davalı tarafından sunulan ve UYAP ortamından temin edilen nüfus kayıtlarından kök muris Elife’nin, Ayşe, Fatma, davacının annesi olan 01.07.1911 doğumlu Emine, 01.07.1914 doğumlu Emine ve davalının babası olan Mehmet isimli beş çocuğunun olduğu, davacının annesi Emine’nin ise davacı Elife dışında İsmail ve Yılmaz isimli çocuklarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler taşınmazın Mehmet, Ayşe ve davacının murisi Emine’ye ait olduğunu beyan etmişlerdir. Ancak mahkemece, çekişmeli taşınmazın evveliyatının kime ait olduğu, kök muris Elife’nin mirasçılarının kim oldukları, yapılan keşifte neden sadece üç çocuğu olduğunun beyan edildiği, Emine’nin nüfus kayıtlarından anlaşılan diğer mirasçıları olduğu halde davacının ne sebeple Emine’ye ait payın adına tescilini istediği ve neden tek mirasçı olduğu iddiasında bulunduğu sorularak davacıya açıklattırılıp araştırılmadığından yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun maddesinde, kadastro mahkemelerinin kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği, istek üzerine veraset belgesi verebileceği düzenlenmiştir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacı murisi 01.07.1911 doğumlu Emine’nin mirasçıları ile tarafların ortak miras bırakanı 01.07.1876 doğumlu kök muris Elife’nin tüm mirasçılarını gösterir nüfus kayıtları getirtilmeli, Kadastro Hakiminin verasete ilişkin uyuşmazlığı çözmeye de yetkili olduğu göz önüne alınarak kök muris Elife ile davacının annesi E. Ç.’ın mirasçıları tespit edilmeli, davacının iddiası da dikkate alınrak E. Ç.’ın diğer mirasçıları davaya dahil edilmeli, davacının neden 1/3 pay istediği ve bu payın tamamının hangi sebeple adına tescilini istediği açıklattırılmalı, bundan sonra üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, tespit bilirkişilerinin tamamı ve bozma kararından önce dinlenen yerel bilirkişiler olduğu halde taşınmazın başında yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, davalı tarafından ibraz edilen nüfus kaydına göre muris Emine’nin, Ayşe, Fatma, (01.07.1914 doğumlu) Emine ve Mehmet isimli kardeşleri bulunduğuna ve önceki keşifte dinlenilen yerel bilirkişilerin taşınmazın Mehmet, Ayşe ve davacı murisi Emine’ye ait olduğunu beyan ettiklerine göre taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, ortak miras bırakan Elife’den intikal olup olmadığı, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; alınacak beyanlara göre tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde, tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla ve gerekirse yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, taşınmazın kök muris Elife’den intikal olduğunun anlaşılması halinde, davacının neden 1/5 pay değil de 1/3 pay talep ettiği, taşınmazda davacının murisi Emine’ye ait miras payının Emine’nin sağlığında kızı davacıya bağışlayıp bağışlanmadığı, Emine’nin sağlığında yaptığı bir tasarruf yoksa Emine mirasçıları arasında taksim, satış ya da bağış gibi bir hukuki ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.