Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/12309 E. 2014/14330 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12309
KARAR NO : 2014/14330
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : DARGEÇİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/539-2014/173

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 179 ada 6 ve 16 parsel sayılı sırasıyla 42.188.56 ve 412.24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, sırasıyla taşlık ve çalılık olması ve sahibinin belirlenememesi sebebi ile H.. H.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. B.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 179 ada 6 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri F. Ö. ve A. A. 03.04.2014 hakim havale tarihli rapor ve haritasında (A) harfi ve sarı renkle boyalı olarak gösterdikleri 13.071,01 metrekarelik yerin H.. H.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 179 ada 6 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan ve fen bilirkişi raporundaki ekli krokide mavi renkle taralı olarak gösterilen 4.398,15 metrekarelik yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile yol olarak terkinine, 179 ada 16 parsel sayılı taşınmazın H.. H.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının dava konusu taşınmazlardan 179 ada 6 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olağanüstü zamanaşımı ile kazanma şartlarını yerine getirdiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmazların niteliğinin tespiti açısından keşifte tek ziraatçi bilirkişi görevlendirilmiş, mahalli bilirkişilerin soyut beyanları ile yetinilmiş, çekişmeli taşınmazlarla ilgili kamulaştırma yapılıp yapılmadığı araştırılmamış ve uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, kadastro tespit tarihinden önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya içine konulmalı, çekişmeli taşınmazlarla ilgili kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı ilgili kurumdan sorulmalı, kamulaştırma yapılmışsa ve haritası varsa bu haritalar dosya arasına getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile 3 kişiden oluşan ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi
kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazların başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı araştırılmalı, çekişme konusu taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, dava konusu edilen bu yerlerin tespit tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliği, konumu, bitki örtüsü, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığı var ise ne zaman başlayıp ne zamandır devam ettiğinin belirlenmesine çalışılmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, zilyetliğin süresi ve şekli konusunda rapor alınmalı, fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, çekişmeli taşınmazlarla ilgili kamulaştırma çalışması yapılmışsa haritası uygulanmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, H.. H.. temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.