Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/12158 E. 2014/14305 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12158
KARAR NO : 2014/14305
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : KULP KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2013
NUMARASI : 2013/44-2013/27

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 628 ada1, 629 ada 1, 630 ada 1, 631 ada 1 ve 632 ada 1 parsel sayılı sırasıyla; 21.589.83, 10.562.29, 5.864.32, 63.401.37 ve 32.883.61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle A.. K.. ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı F.. A.., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; 6100 sayılı HMK çerçevesinde takdir olunan gider avansının usulüne uygun tebligata rağmen davacı tarafça yatırılmadığından, Kadastro Mahkemesince re’sen araştırma yapılıp gerektiğinde suç üstü ödeneğinin kullanılmasını gerektirir halin de bulunmadığı gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-g maddesinde düzenlenen dava şartı olan gider avansının yatırılmamış olması, verilen süreye rağmen de eksikliğin tamamlanmamış olması sebebiyle HMK’nın 115/2. maddesinin amir hükmü gereğince açılan davanın usulden reddi ile davalı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de. dava konusu taşınmazlar Kulp Kadastro Mahkemesi’nin 2013/87, 88 ve 89 Esas sayılı dosyalarında da davalı olup, aynı taşınmaza ilişkin derdest olan tüm davaların birleştirilerek görülmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi; davacı tarafa Kadastro Kanunu 36. maddesi dikkate alınmak sureti ile süre verilmesi gerekirken yazılı şekilde süre verilerek davanın reddine hükmedilmesi isabetsizdir. HMK’nın 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur. HMK’nın 324. maddesinde yer alan düzenleme karşısında tanık dinlenmesi, delil niteliğinde bilirkişi raporu alınması, vasıta ücreti ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı olmadığı gibi, davanın görüldüğü mahkemenin sıfatına göre özel kanun niteliğinde olup somut olaya uygulanması zorunlu bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesindeki yasal düzenlemeye de uygun değildir. Ayrıca delil ikamesi avansının da taraflara ispat külfetine göre yükletilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece, delil avansı niteliğindeki bilirkişi ücretleri, vasıta ücreti, keşif harcı gibi giderler yönünden de dosya keşfe hazır hale gelmeden ve esasen delil ikamesi için gerekli olan bu giderlerin dava şartı olan gider avansı içinde değerlendirilerek; muhtıra yolu ile bu giderlerin belirlenen süre içerisinde yatırılması konusunda 6100 sayılı HMK’ya göre özel kanun niteliğinde olup mahkemenin sıfatına göre uygulanması zorunlu bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesi düzenlemesine uygun düşmeyecek şekilde davacı tarafa kesin süre verilmesi isabetsiz olup, mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.