YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12151
KARAR NO : 2014/12462
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
MAHKEMESİ : DERELİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2012
NUMARASI : 2009/65-2012/57
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G..Köyü çalışma alanında bulunan 214 ada 4 parsel sayılı 4.260,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle H.. E.. ve H.. M..adına, 301 ada 33 parsel sayılı 2.747,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenlerle davalı S.. M.. adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunca reddedilen T.. A.. ve Ş.. D.. çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edildiği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 214 ada 4 sayılı parselin 1/2 payının H..A.. mirasçıları adına, 1/2 payının E.. E.. adına tesciline, çekişmeli 301 ada 44 sayılı parsel için açılan davanın reddi ile tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından 301 ada 33 sayılı parsele yönelik temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 301 ada 33 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının davasını ispatlayamadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar vekili, dilekçe ile dinlenmesini istediği tanıklarının isimlerini ve adreslerini mahkemeye bildirdiği ve bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçmediği halde davacı tanıkları dinlenmeden hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 245. maddesi “tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı halde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir.” hükmünü içermektedir. Mahkemece davacı tarafın bildirdiği tanıklara usulünce davetiye çıkarılmışsa da keşif mahallinde hazır olmadıklarından dinlenilmemişlerdir. Hal böyle olunca anılan kanun hükmü gereğince davacı tarafından bildirilen tanıkların zorla getirtilmesine karar verilerek iddia ve savunma olarak ileri sürülen hususlarda taşınmaz başında dinlenilerek toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.