YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11856
KARAR NO : 2014/16128
KARAR TARİHİ : 25.12.2014
MAHKEMESİ : KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/126-2013/198
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı tarafın tutunduğu 20.09.2001 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydının tüm tesis ve tedavül kayıtlarıyla, haritası getirtilip 3402 sayılı Kadastro Yasa’sının 20/A maddesi hükmü gereğince haritası uygulanarak kapsamının belirlenmesi, davalı tarafın tutunduğu vergi kaydının da kapsamının saptanması, tapu kaydının kapsamında kalan bölümler yönünden sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinin göz önünde bulundurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın temyize konu 158 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne, çekişme konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı H.. A.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar T.. Y.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapu kaydının kapsamı dışında kalan bölümler yönünden ise davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişme konusu taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. A.., çekişme konusu taşınmazın 20.09.2001 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı ve kayıt miktar fazlası yönünden lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır. Anılan kayıt, 12.10.1979 tarihinde hükmen tescil edilmiş olup haritası var ise de kapsamının belirlenmesi için yetererli değildir. O halde kapsamı haritasından şeklen yararlanılarak ve miktarı dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılan keşif sonrası hazırlanan fen bilirkişisi raporunda tapu kaydının tescil krokisinde bulunan ölçü değerlerinin zemine uygulanması sonucu dava dışı 158 ada 2, 5, ve 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüyle dava konusu 158 ada 7 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümlerini şeklen kapsadığı ve bu alanların toplam yüzölçümünün tapu kayıt miktarı olan 82.700,00 metrekare olduğu belirtilmiştir. Tapu kaydının kapsamı dışında kalan bölümler üzerinde davacının iktisabı sağlar zilyetliği de
bulunmadığına göre çekişme konusu taşınmazın 30.10.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (7/B) harfiyle gösterilen bölümü yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.