Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1185 E. 2014/15727 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1185
KARAR NO : 2014/15727
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : YOZGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2012
NUMARASI : 2004/309-2012/8

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …. Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 19 parsel sayılı 2797 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında H. A. B., Ö.. B.. ve A. B. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. D.., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının iddiasını ispata yönelik belge ve delil sunmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; davacı taraf, Şubat 1299 tarih 75, 83 ve 90 sıra numaralı tapu kayıtlarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Mahkemece, davacı dayanağı tapu kayıtları yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi araştırılmamış, davacı tanık deliline dayandığı halde davacıya tanıklarını bildirmesi konusunda kesin süre verilmemiş, keşifte mahalli bilirkişinin hazır edilmesinin davacının sorumluluğunda olmadığı göz ardı edilerek mahalli bilirkişi dinlenmemiştir. Eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle; davacıya tanıklarını bildirmesi konusunda mehil verilmeli, mahallinde dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, elverdiğince yaşlı taraflarla yakın ilişki ya da husumeti bulunmayan kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacı dayanağı tapu kayıtları ihdasından itibaren tedavülleriyle birlikte okunup hudutları mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, davacı dayanağı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaz kapsaması ve çekişmeli taşınmazın davalı tarafın zilyetliğinde bulunduğunun anlaşılması halinde davacı dayanağı tapu kayıtlarının maliklerinin nüfus kayıtları getirtilip tapu kayıt maliklerinin ölüm tarihleri tespit edilerek; tespit tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan şekli ile 3402 sayılı Kanun’un 13/B-c maddesi hükmü gözetilerek davacı dayanağı tapu kayıtlarının hukuki değerlerini koruyup korumadığı belirlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.