YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11830
KARAR NO : 2014/13083
KARAR TARİHİ : 13.11.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2014
NUMARASI : 2014/172-2014/170
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar M.. evlatları A.. ve İ.. K.. kullanım kadastrosu sonucu..Mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 18 parsel sayılı 215,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2000 yılından beri İ.. e.. S…K.. S.. evlatları M.., A.., İ.. K..lar’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesinde; “M..” olan baba adlarının “S..” olarak yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı A… ve İ.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, beyanlar hanesinde davacılar lehine verilen zilyetlik şerhindeki baba adlarının düzeltilmesi istemi ile açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde sayılan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmediği, dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bu davanın değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin olduğu kabul edilerek “Asliye Hukuk Mahkemesi”nin görevli olduğuna karar verilmiştir. Öncelikle belirlemek gerekir ki; tapu kaydının beyanlar hanesinde olmayan şerhin verilmesine ya da mevcut şerhin değiştirilmesine ilişkin davaların kayıt maliki Hazineye ya da lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak bu tür davaların çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Ancak, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece ad, soyad veya baba adı hatasının düzeltilmesi istemi ile açılmış davalarda kayıt maliki Hazine’nin sadece ilgili sıfatı ile taraf gösterilmesi gerekli olup özü itibarı ile bu tür davalar çekişmesiz yargı işi olduğundan Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Somut olayda; beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi bulunan davacılar tarafından, tapu kaydında “baba adı”nın yanlış yazıldığını ileri sürerek, bu yanlışlığın düzeltilmesi istemi ile Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştır. Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nın 382 ve
maddeleri uyarınca görevli Sulh Hukuk Mahkemesince davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.