Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11726 E. 2014/15566 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11726
KARAR NO : 2014/15566
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2011/132-2013/1077

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, Kargı Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişinin 08.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ve ek 1 nolu haritada (A) harfi ile gösterilen sarı renk ile boyalı 1.274,54 m2’lik kısım ile yine aynı haritada (B) harfi ile gösterilen yeşil renk ile boyalı 15.30 m2’lik kısmın Hüseyin oğlu Y.. Ü.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu yöntemine uygun tespit edilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, taşınmazın imar planına alındığı 2001 tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek tarafsız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisine hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, fen bilirkişisinden çekişme konusu taşınmaz bölümünün en yakın parsellerini gösterecek şekilde harita düzenlemesi istenmeli ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesinin sınırları ilin mülki sınırları haline gelmiş olup, Büyükşehir Belediyesi sınırlarında kalan köy ve belde belediyelerin tüzel kişilikleri kaldırılmıştır. Bu nedenle Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Fethiye Belediye Başkanlığına da husumet yöneltilmelidir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.