YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11701
KARAR NO : 2014/15557
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
MAHKEMESİ : BEYŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2013/610-2013/727
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı, çekişmeli taşınmazı kadastro tespitinden önce satın aldığını ileri sürerek dava açtığı, kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve Yasa’da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, .. İli . İlçesi … Köyü köy içi mevkiinde kain 134 ada 2 parsel ile 133 ada l parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan ve yol olarak terkin edilen 15.05.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı renkle (A) harfi ile gösterilen 136.85 m² taşınmaz kaydının davacıya ait 134 ada 2 nolu parsele eklenerek 134 ada 2 nolu parselin yüzölçümünün tapu kaydına 255.30 m² olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa gereğince Konya Büyükşehir Belediyesi ve Hüyük İlçesi Belediyesi Başkanlığı davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanmalıdır. Diğer taraftan kadastroca tespit harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve haritasına göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece yasal zorunluluk olan bu hususun göz ardı edilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; davanın tescil davası olması nedeniyle davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği yasal hasım durumunda bulunduğundan vekalet ücreti de dahil hiçbir yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden davalılar aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.