Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11688 E. 2014/14561 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11688
KARAR NO : 2014/14561
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : KARACASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2011/105-2014/33

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, Yenice ve Başaran Kasabaları çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, A.. İli … İlçesi … Kasabası 41 nolu parselin batısında, paftasında …. Çayı olarak görünen yer ve devamında A. İli …İlçesi … Kasabası sınırları içerisinde bulunan ve kadastro teknik bilirkişinin 30.01.2014 tarihli raporunda A (A1 ve A2) harfi ile gösterilen toplam 4.205,83 m2 yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin açılan davanın kabulü ile; davacı H.. D.. adına tapuya tesciline, … İli …İlçesi …. Kasabasında bulunan ve kadastro teknik bilirkişi A. C. 30.01.2014 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 2.992,95 m2’lik kısma ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan 30.01.2014 tarihli fen bilirkişinin rapor ve haritasında A (A1 ve A2) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmazın yirmi yıldan fazla süre ile davacı tarafından kullanıldığı ve Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri ile TMK’nın 713/1. maddesinde belirtilen imar-ihya ve zilyetlikle edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiş, taşınmazın niteliğinin tespiti yönünden hüküm kurmaya yeterli olmayan ziraat ve jeofizik mühendislerinin hazırladıkları raporlar doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle hüküm tarihinden sonra 30.03.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın ve aynı Yasa’nın geçici 1. maddesinin 13. fıkrası uyarınca ilgili İlçe Belediyesine karşı davanın yöneltilmesinin zorunlu olduğu göz önünde bulundurularak Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilgili İlçe Belediyesi davaya dahil edilmeli, dava tarihinden geriye doğru en az
15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin streoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeolog veya jeomorfolog bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, 3 kişilik jeolog veya jeomorfolog bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın aktif çay yatağı olup olmadığı ve özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Kabule göre de; tescil davalarında Hazine’nin ve ilgili kamu tüzel kişiliğinin davada yer alması TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olmasından ileri gelmektedir. Davanın kabulü halinde Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi harç, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinden sorumlu tutulamaz. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.