Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11665 E. 2014/13772 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11665
KARAR NO : 2014/13772
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : GENÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2013
NUMARASI : 2011/50-2013/74

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 207 ada 2 ve 3 parsel sayılı 6.502.54, 1.871.37 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar B.. A.. ve müşterekleri ile davalı Z.. A.. adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. Y.. tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı, davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesi ile yazılı şeklide karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafın tutunduğu Haziran 312 tarih 32 sayılı sicilden gelen Şubat 320 yoklama tarih 52 sayılı tapu kaydındaki sınırlar keşif mahallinde tek tek okunarak kapsamları belirlenmemiş, gerekçeli kararda tapu kaydında okunan mevkiden yola çıkılarak taşınmazları kapsamadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan uyuşmazlığın aktarılan dava niteliğinde olmadığı, şahıslar arasında görülen kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğu gözden kaçırılarak taşınmazlar hakkında orman araştırması yapılması da isabetli olmamıştır. O halde mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleri (bilgisayar veya daktilo ile yazılı şekilde okunaklı) ve varsa haritaları ile tüm oluşum belgeleri getirtilmeli, tapu kayıtlarının revizyon durumları kayıtların devrolundukları Tapu Müdürlüklerinden titizlikle araştırılmalı, tapu kayıtlarının tasdiksiz yoklama kaydı niteliğinde olduğu saptandığı taktirde zilyetlik belgesi vasfını taşıdığı dikkate alınmalı, tapu kayıt maliki ile davacı taraf arasındaki akti veya ırsi ilişkisi belirlenmeli, bundan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tümü hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında tarafların dayandıkları tapu kayıtları, komşu tüm parseller de dikkate alınmak suretiyle, kayıtların 3402 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı ve kapsamlarının neresi olduğu belirlenmeye çalışılmalı, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kayıtlarının hukuki değerini koruyup korumadığı tespit edilmeli,
taşınmazların öncesinin kime ait olduğu kimden kime kaldığı zilyetliğin niteliği yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı M.. Y..’in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.