YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11606
KARAR NO : 2014/15545
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
MAHKEMESİ : SİVEREK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2010/830-2014/23
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli taşınmazın sınırında mera olduğu açıklanarak yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılması ve komşu taşınmazların dayanak belgelerinin getirtilerek keşif sırasında uygulanması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, Şanlıurfa İli Siverek İlçesi … Köyünde kain dosya arasında yer alan 20.06.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda ekli haritada (A) harfi ile gösterilen A=36657,66 m2’lik kısmının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaz yönünden dava tarihine kadar davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddesi koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Yargıtay bozma ilamında yöntemine uygun mera araştırması yapılmasına değinilmiş, bozma ilamına uyulduğu halde hava fotoğrafları getirtilip taşınmaza uygulanmadan ve taşınmazın sınırında dere olmasına rağmen keşfe jeolog bilirkişisi götürülmeden hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında harita veya jeodezi mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve temin edilebilen en eski uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, jeolog bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın dere yatağı olup olmadığı ve özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, 6360 sayılı Kanun uyarınca Şanlıurfa İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği dikkate alınarak Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilgili İlçe Belediyesinin davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.