Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11424 E. 2014/13951 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11424
KARAR NO : 2014/13951
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : GÖLE SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2009/226-2013/160

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda …. Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 1 parsel sayılı 1.864,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı M.. İ.., aynı ada 3 parsel sayılı 613,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı İ.. İ.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, 118 ada 2 parsel sayılı Hazine adına tespit edilen taşınmazın dayanağı olan tapu kaydının dava konusu edilen taşınmazları da kapsadığını öne sürerek Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmadığı gereçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Mahkemece, davacı Hazine adına tespit ve tescil edilen 118 ada 2 parsel ile dava konusu 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro sonucu oluşmuş tapu kayıtları getirtilerek, taraf teşkilinin doğru olup olmadığı denetlenmemiştir. Diğer yandan keşif tutanağında, ada ve parsel numarası yazılmadığı için 09.07.2013 tarihli keşfin hangi taşınmaz başında yapıldığı anlaşılamadığı gibi, keşifte dayanılan tapu kaydı yöntemince okunup kapsamı araştırılmamış, keşif sırasında adı geçen “Ç…” soyadlı kişilerin dava ile ilgisi ortaya konmamıştır. Eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca; mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak, usulüne uygun keşif zaptı düzenlenmeli, keşif sırasında, dayanılan tapu kaydını mevki ve sınırlarını tek tek okunarak yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmalı, davanın taraflarından başka adı geçenler olursa ihtilaf ile ilgileri araştırılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.