Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11393 E. 2014/9640 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11393
KARAR NO : 2014/9640
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama Kadastrosu sırasında, … Mahallesi çalışma alanında bulunan eski 195 ada 4 parsel sayılı 20.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 21.047,78 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı … Genel Müdürlüğü çekişme konusu taşınmazın yol yapım ve emniyet sahası olarak kamulaştırıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 195 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, 03.12.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (4/B) harfiyle gösterilen 3.155,42 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına yol olarak terkinine, kalan kısmın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Yasa’nın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygunluk göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacı ile yapılan teknik bir çalışma olup, bu şekilde yapılan kadastro sırasında mülkiyete ilişkin tespit yapılamaz. 1967 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında 20.750,00 m2 olarak ölçülen taşınmaz, yukarıda anılan madde uyarınca 09.06.2011 tarihinde yapılan uygulama kadastrosu ile 195 ada 4 parsel numarasını alarak 21.047,78 m2 yüzölçümü ile tespit edilmiştir. Davacı İdare, bu tespite karşı askı ilan süresi içinde dava açmış; Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/82-466 Esas-Karar sayılı kesin olarak karar verilen ilamı ile taşınmazın kamulaştırılan bölümünün tapudan davacı Hazine lehine terkinine karar verildiği halde, davalının özel mülkiyetinde olarak yapılan tespitinin iptali ve yola terkinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucu teknik bilirkişilerce düzenlenip dosyaya ibraz edilen 03.10.2012 tarihli raporda, kamulaştırma nedeniyle hükmen yapılan terkine ilişkin haritanın kadastro paftasına işlenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda uygulama kadastrosu sırasında bu hususun dikkate alınmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı gibi, 22/a maddesi kapsamında yapılan kadastronun amacı mülkiyet uyuşmazlıklarını çözmek

olmadığına göre, mahkemece, her ne kadar dava tutanağın askı ilan süresi içerisinde açılmış ise de, istemin, mülkiyet durumunu belirleyen tesis kadastrosu paftasına işlenmemiş olan kamulaştırma haritası esas alınarak harita kapsamındaki bölümün yol olarak terkinine yönelik (mülkiyete ilişkin) olması nedeniyle ve kadastro tespiti kesinleşen taşınmazlar hakkında mülkiyet iddiası ile açılacak davaların Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.