Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11369 E. 2014/13946 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11369
KARAR NO : 2014/13946
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : BUCAK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2009/10-2014/25

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda… Köyü çalışma alanında bulunan 152 ada 3 parsel sayılı 10.000,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı A.. G.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar N… A…ve A.. G.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazın payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının 9/44 payının iptali ile payları oranında davacılar adına tesciline, kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalının taşınmazın muris tarafından kendisine sağlığında verildiğini ya da murisin ölümüyle mirasçılar arasında yapılan taksimle kendisine kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın murise ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulünde olup çözümlenmesi gereken sorun taşınmazın murisin sağlığında muris tarafından davalıya bağışlanıp bağışlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı, murisin sağlığında davacılara da ev ya da ev yeri verdiğini, kendisine de bu taşınmazı sağlığında bıraktığını öne sürdüğü, dosyaya getirtilen tapu kayıtlarından davacılar Ahmet ve A.. G.. adına Kocaaliler Beldesinde 139 ada 10 ve 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ev ve bahçesi niteliği ile tespit ve tescil edildiği, yine diğer mirasçılara da adlarına kayıtlı taşınmazların bulunduğu halde keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan bu hususların sorulmadığı, alınan beyanların olayı aydınlatmaktan uzak olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan tespit tarihinde muris sağ olduğuna göre tespite muvafakat edip etmediği, tespitten üç yıl sonra öldüğü gözetildiğinde davalı adına tesciline itiraz edip etmediği hususları da açıklığa kavuşturulmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar ile önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, murisin sağlığında bir kısım taşınmazları davacılara ve diğer mirasçılara verip vermediği,
davacılara bağışladığı yerler yanından davalıya da dava konusu yerin bağışlanıp bağışlanmadığı, murisin davalı adına yapılan tespite muvafakat edip etmediği tereddüte yer bırakmayacak şekilde etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki olduğu taktirde usulüne uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.