Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1136 E. 2014/4787 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1136
KARAR NO : 2014/4787
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : İZMİR 5. İCRA MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/920-2013/336

Alacaklısını zarara sokmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanık C. C.ın İİK’nın 331, TCK’nın 50. maddeleri gereğince hapisten çevrili 3600.00 TL ve gün adli para cezasından çevrili 100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık müdafisi tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “…araçların satışından elde edilen gelirle şirketin zorunlu giderlerinin karşılandığı bilirkişi raporunda belirtilmekte ise de, bu takip dosyasında da borçlu olduğu göz önünde bulundurularak, bu zorunlu giderlere yapılan ödemenin hangi tarihte olduğu açık olarak belirtilmediği gibi, işçi maaşları, vergi, sosyal güvenlik, acil sağlık giderleri icra takip dosyasına yapılan ödemeler gibi harcamalar dışındakilerin zorunlu gider olarak kabulünün mümkün olmayacağı da dikkate alınarak, yapılan harcamaların, araç satışları gelirlerin elde edildiği tarih itibariyle kime, ne kadar ve ne maksatla ödendiği de belirtilmek suretiyle yeniden ek bilirkişi raporu alınmasını müteakip, sanığın hukuki durumunun takdiri…” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak alınan 13.02.2013 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle, “…borçlu şirketin suç tarihi itibariyle aktif toplamının 2.669.655,48 TL, toplam borcunun 2.542.389,52 TL olduğu, buna göre aktif toplamının borç toplamından 157.265,96 TL (aslında 127.265,96 TL olması gerekiyor) daha fazla olduğu, diğer bir deyişle borçlu şirketin suç tarihi itibariyle aciz halde olmadığı, mevcut sermayesinin zayi olmadığı gibi öz varlık toplamanın da 150.265,96 TL (127.265,96 TL) olduğu belirtildikten sonra, satılan 5 araçtan elde edilen toplam 59.000,00 TL’den, şirketin yönetimi için yapılan zorunlu giderler düşüldükten sonra kalan 23.433,58 TL’nin şirketin genel yönetim giderlerinin finansmanında kullanıldığı belirtilmiş, mahkemece de kalan bu miktarın (23.433,58 TL) zorunlu olmayan harcamalarda kullanıldığı, böylece alacağın tahsilini imkansız hale getirmeye yönelik mal varlığını eksiltme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki;
Borçlu şirket yetkilisi sanığın üzerine atılı alacaklıdan mal kaçırmak kastiyle mevcudu eksiltmek suçu İcra ve İflas Kanunu’nun 331. maddesinin birinci fıkrasında, “Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde…” şeklinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, sanığın elden çıkardığı mal varlığına rağmen kalan mevcudunun borcu karşılamaya yetmesi halinde, alacaklıya zarar verme kastı bulunmadığından atılı suç oluşmayacaktır.
Somut olayda; alacaklı borçlu şirket aleyhine İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2008/9700 Esas sayılı dosyasında toplan 158.827,02 TL’nın tahsili için icra takibi başlattığı 13.02.2013 havale tarihli ek bilirkişi raporunda da borçlu şirketin aktif toplamının borç toplamından 157.265,96 TL (aslında 127.265,96 TL olması gerekiyor) daha fazla olduğu belirlenmiş olduğu dikkate alınarak;
1- Borçlu şirket yetkilisi sanık müdafisinin ek bilirkişi raporuna özellikle araç satışlarının KDV dahil olarak satılması nedeniyle şirketin araç satışından KDV hariç toplam 52.054,60 hasılat tahsil ettiği halde 59.000,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığına yönelik itirazı,
2- Suç tarihi itibariyle borçlu şirketin öz varlık toplamının 157.265,96 TL veya 127.265,96 TL’nden hangisi olduğu, suç tarihi itibariyle borcu karşılamaya yeterli olup olmadığı, buna göre atılı suçun oluşup oluşmayacağı,
Değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.