YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11296
KARAR NO : 2014/15159
KARAR TARİHİ : 15.12.2014
MAHKEMESİ : KAYSERİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2012/55-2014/10
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve davacıya ait eski 930 parsel sayılı 9.260 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6036 ada 162 parsel numarasıyla ve 8.065,17 metrekare yüzölçümüyle, davalıya ait eski 931 parsel sayılı 12.960 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 6036 ada 167 parsel numarasıyla ve 15.766,56 metrekare yüzölçümüyle tespit edilmiştir. Davacı, kendisine ait taşınmazdaki eksilmenin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, Dairemizin “uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasına özgü ayrıntılı inceleme ve araştırma yapılması” gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalı Kadastro Müdürlüğüne yönelik davanın husumet nedeniyle reddine, çekişmeli 6036 ada 162 ve 167 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesi gereğince yapılan tespitlerinin iptali ile 162 parsel sayılı taşınmazın 11.12.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.330.93 m2 kısım ile birlikte toplam 9.396,10 m2 yüzölçümlü olarak tapuya tesciline, aynı ada 167 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi raporu doğrultusunda 14.445,53 m2 yüzölçümlü olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı A.. K.. ve yargılama giderine yönelik olarak Kadastro Müdürlüğüne izafeten davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, uygulama kadastrosunun yöntemine uygun biçimde yapılmadığından davalıya ait yeni 6036 ada 167 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait yeni 6036 ada 162 parsel sayılı taşınmaz aleyhine miktarında artış olduğu, diğer taraftan Kadastro Müdürlüğü’ne eldeki davada husumet yöneltilemeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuş, ancak; bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi
zorunludur. Somut olaydaki uyuşmazlık; tesis kadastrosu yapıldığı sırada ölçü krokisinde 69 numaralı kırık noktasının ölçü çizelge ve cetveline uygun olarak tersim edilip edilmediği, doğru tersim edilmemiş ise; doğru tersim edilmesi halinde oluşacak sınırda tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapılıp yapılmadığı hususlarına ilişkindir. Sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; karara esas alınan fen bilirkişi raporunda tersimat hatası olup olmadığı, sınırlandırma ve ölçü hatası bulunup bulunmadığı denetime elverişli olacak biçimde açıklanmadığından pafta haritasında gösterilen 69 numaralı kırık noktasının doğru tersim edilmesi halinde oluşacak sınır gösterilmediğinden bu hususların açıklığa kavuşturulması, yörede tesis kadastrosunun yapıldığı 1963 yılına en yakın tarihte ve iki farklı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları dosyaya getirtilerek ve uzman bilirkişi tarafından incelenerek; dava konusu eski 930 ve 931 parsel sayılı taşınmazlar arasında kadim sınırın bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taşınmazların müşterek sınırının hava fotoğraflarında belli olmaması halinde dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın sabit sınır tipinde bulunmaması ve uygulama kadastrosunda mülkiyet hakkının tartışma konusu yapılamayacağı göz önüne alınarak karar verilmesi gerekir. Ayrıca davalı Kadastro Müdürlüğüne izafeten davaya cevap veren Hazine vekili, davanın husumetten reddi gerektiğini bildirmesine rağmen, davalı Hazine lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 31. maddesine göre vekalet ücretine hükmetmek gerekirken, aksine davalı Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı Kadastro Müdürlüğü hakkında açılan davada husumet nedeniyle ret kararı verilmesi nedeniyle Kadastro Müdürlüğüne izafeten davaya cevap veren Hazine yararına makul miktarda vekalet ücretine hükmedilmemesi ve bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmeksizin karar verilmesi isabetsiz olup; davalı A.. K.. ve Kadastro Müdürlüğüne izafeten davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden A. K. iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.