YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11212
KARAR NO : 2014/10202
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
MAHKEMESİ : TOMARZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/78-2013/269
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu A. Köyü çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 96.235,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. Y.., adına tescilli .. ada .. sayılı parselin yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiasına dayanarak .. ada .. parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli .. ada .. parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tapu kaydının iptali ile .. ada .. parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli değildir. Dava konusu yer, 2005 yılında yapılan kadastro sırasında hali arazi niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş biçimi ile süresi araştırılmamış, taşınmazın niteliği ve zilyetlik hususlarında yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle taşınmaz bölümlerinin tarım arazisi olarak zilyet edilmeye başlandığı tarihin tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu nedenle de sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların jeodezi ve fotogrametri uzmanı fen bilirkişilerince stereoskopla incelenmesi gerekir. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarında stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı zilyetliğin hangi tarihte hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.