Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11195 E. 2014/15148 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11195
KARAR NO : 2014/15148
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : VEZİRKÖPRÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2013/57-2014/166

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca davacı A.. K..’ın talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı A.. K.. adına kayıtlı olan 982 parsel sayılı 584 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 641.44 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı C.. S.. adına kayıtlı olan 980 parsel sayılı 804 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 875.79 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı ölü A.. Ç.. adına kayıtlı olan 981 parsel sayılı 538 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 412.06 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı R.. K.. adına kayıtlı olan 983 parsel sayılı 816 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 667.99 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı F.. Ç.. adına kayıtlı olan 1003 parsel sayılı 358 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 394.41 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı B.. Y.. adına kayıtlı olan 1004 parsel sayılı 1872 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1.853,21 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı A.. K.., kendisinin 750 metrekare miktarında yer kullandığı halde düzeltme işlemiyle eksik miktar belirlendiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz istemi davacıya ait 982 parsel sayılı taşınmaz ile davalı F.. Ç..’ye ait 1003 parsel sayılı taşınmazların müşterek sınırına ilişkin olup; Mahkemece, davacının davasını ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, ne var ki; tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve ortofoto getirtilip uygulanmamış, ölçü krokisi getirtilerek tesis kadastrosu paftası çizilirken tersimat hatası yapılıp yapılmadığı denetlenmemiş, mahallinde yapılan keşif sırasında temyize konu 982 ve 1003 parsel sayılı taşınmazların arasında kızılcık ağacı bulunduğundan söz edilmesine rağmen bu ağaç haritada gösterilip fotoğrafı çekilerek dosya arasına alınmamış, soyut içerikli ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yetersiz inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece; tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları getirtilerek bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirilmeli, bundan sonra
mahallinde, serbest harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı, iki sınır arasında bulunduğu söylenen kızılcık ağacının tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olup olmadığı ve iki taşınmaz arasında sınır teşkil edip etmediği sorularak yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler, ortofoto, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve memleket haritaları ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanılarak düzeltme işlemini denetlemesi istenmelidir. Alınacak fen bilirkişi raporunda, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların yüzölçümleri ya da sınırları itibariyle zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işlemi sırasında hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği hususları bilimsel yöntemlerle ve denetime elverişli olacak şekilde açıklanmalı, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılara yer verilmeli, ondan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece hüküm için yeterli olmayan bilirkişi raporu ile eksik araştırma ve uygulamaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup; davacı A.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.