YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11185
KARAR NO : 2014/15146
KARAR TARİHİ : 15.12.2014
MAHKEMESİ : DOĞUBAYAZIT KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2010/486-2014/19
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 69, 70, 71, 72 ve 75 parsel sayılı 762.32, 890.30, 1.065.46, 1.273.49 ve 1.559.47 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 106 ada 69 parsel davalı L.. E.., 106 ada 71 parsel davalı İ.. E.., 106 ada 72 parsel davalı H.. E.. adına, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 106 ada 70 parsel davalı S.. E.., 106 ada 75 parsel sayılı taşınmaz ise davalı M.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı N.. A.., tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı N.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin sürede belirtilen giderler yatırılmadığından bahisle 3402 sayılı Kanun’un 36/1. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de; hüküm usul ve yasaya uygun değildir. Taraflardan her biri, 3402 sayılı Kanun’un 36. maddesi gereğince, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. 3402 sayılı Kanun’un 36/1. maddesi gereğince avans yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Bu durumda verilecek karar, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. Mahkemece de verilen kesin süre içerisinde keşif gideri yatırılmadığından 3402 sayılı Yasa’nın 36/1. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 3402 sayılı Kanun’un 36. maddesinin uygulanabilmesi için; öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi gerekmekte olup, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları
ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Somut olayda; 30.05.2013 ve 12.09.2013 tarihli ara kararlarından davacıya ödemesi gereken avansın hangi yasa maddesine göre ödemesi gerektiği bildirilmediği gibi, süresi içerisinde ödenmeme halinde yasal sonucu da açıklanmamıştır. Usul ve yasaya uygun olmayan biçimde kurulan ara kararları hukuki sonuç bağlanamayacağından, davacı N.. A..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.