Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11182 E. 2014/14172 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11182
KARAR NO : 2014/14172
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2012/357-2014/247

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, … Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan iki parça taşınmaz hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 22.10.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) ve (B1) harfleriyle gösterilen 14.733,15 metrekare ve (D) harfiyle gösterilen 6.990,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların davacı M.. Ç.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro sırasında tespit harici bırakılan yerler için açılacak tescil davalarında husumetin, TMK’nın 713/3. maddesinde Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine yöneltilmesi gerektiği düzenlenmiş, taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesinde dava şartları arasında sayılmıştır. Bilindiği üzere dava şartları, yargılamanın her aşamasında mahkemelerce re’sen gözetilecektir (HMK 115/1). Bu açıklamalar ışığında 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Şanlıurfa İli “Büyükşehir” statüsünü kazanmıştır. Sözü geçen yasa ile Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise; belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; öncelikle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu ilçe belediyesinin davaya dahil edilerek husumeti yaygınlaştırılması için davacı tarafa 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi gereğince kesin süre verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, dava şartı olan taraf koşulu usulünce sağlanmadan davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, bozma nedinine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.