Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/11151 E. 2014/14162 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11151
KARAR NO : 2014/14162
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İNCESU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2009/241-2013/229

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda …. Mahallesi çalışma alanında bulunan 177 ada 6, 186 ada 15 ve 347 ada 10 parsel sayılı 17,235.37, 6,665.17 ve 9,223.79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar Faruk ve S.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar F.. G.. ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların ortak muristen intikal ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar F.. G.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar çekişmeli taşınmazların muristen intikal ettiği ve taksim edilmediğini ileri sürmüşler, davalılar ise senet ile çekişmeli taşınmazların muris tarafından satıldığını savunmuşlardır. Çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi Abdulkadir’den intikal ettiği uyuşmazlık konusu olmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazların muris Abdulkadir tarafından davalılara satılıp satılmadığı, satış yoluyla bir devir yok ise; murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında yöntemine uygun olarak taksim edilip edilmediği hususlarında toplanmış olup; davacı tarafça senet altındaki imzanın murise ait olmadığı iddia edilmiştir. Ne var ki mahkemece, davacı tarafça bildirilen tanıkların beyanı alınmamış, senedin sahteliği ileri sürüldüğü halde bu yönde araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Davacı tarafın tanık olarak bildirdiği kişilerin dinlenilmesinden vazgeçtiğine dair bir beyanı da dosya kapsamında bulunmamaktadır. O halde sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için davalı tarafın tutunduğu satış senedinin sahte olup olmadığı yöntemine uygun biçimde araştırılmalı, davacı tanıkları ve senet tanıklarının tümünün hazır edilmesi için davacıdan tebligat gideri ve tanıklık ücreti yatırması istenmeli, tebligatların ulaşma süresi de dikkate alınarak makul bir tarihe yeniden keşif günü tayin edilmeli, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve senet tanıklarının davetiye ile çağrılmaları suretiyle mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılmalı, senedin içeriği, taşınmazların davalılara
intikal şekli ve zilyetliğin sürdürülüşü hususlarında araştırma, inceleme ve uygulama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar F.. G.. ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.