YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10970
KARAR NO : 2014/9263
KARAR TARİHİ : 26.06.2014
MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/754-2012/941
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y.. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu ..ada .. parsel sayılı 2.493,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla, N..G.. ve V.. G.. adlarına tespit edilmiş, Kandıra Kadastro Mahkemesinin 12.12.2007 tarih 2007/607-536 Esas ve Karar sayılı ilamıyla eşit paylarla davalılar Mustafa evlatları İbrahim ve M.. G.. ile Şaban evladı V.. G.. adına tescil edilmiştir. Davacı S.. A.., taşınmazın bir bölümüne vergi kaydı, satın alma, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli ..ada.. parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 838,93 m2 yüzölçümündeki bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı S.. A.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar İ.. G.., M.. G.. ve V.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyiz konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ve davalı taraf vergi kayıtları ibraz ettiği halde bu kayıtlardan hangisine dayandıkları belirlenmemiş, davalı taraf 8.3.1944 tarihli senet ibraz ettiği halde kapsamı tayin edilmemiş, davacının babası M.. A..n alıcı M.. Ç..ve N.. İ..’in satıcı sıfatıyla yer aldığı 22.5.1944 tarihli senet yöntemince uygulanarak kapsamı tayin edilmemiştir. Öte yandan zilyetlik beyanları da yetersizdir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, tarafların dayandığı vergi kayıtları belirlenmeli, revizyon görüp görmediği tespit edilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalı, taraflarca dayanılan vergi kayıtları ve senetlerin kapsamı belirlenmeli, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, önceki keşifte zilyetliğinden bahsedilen Ş.. G..’nun davalılarla olan akti ve ırsi ilişkisi tespit edilmeli, davacı ve babasının temyiz konusu taşınmaza zilyet olup olmadığı zilyet ise temyiz konusu taşınmazın hangi sebeple davacıya intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, alınan beyanlar ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, temyiz konusu taşınmaz üzerinde davacı tarafın zilyetliğinin bulunmadığı sonucuna varıldığı takdirde davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar İ.. G.., M.. G.. ve V.. G.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan maktu ve nispi temyiz karar harçlarının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.