YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10870
KARAR NO : 2014/8989
KARAR TARİHİ : 23.06.2014
MAHKEMESİ : SAMSUN 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2013/294-2013/643
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1950 yılında K. Mahallesi çalışma alanında yapılan kadastro sırasında .ada . parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle H.G. adına tespit edilmiş, ancak; Kadastro Komisyonu’nun incelemesi sırasında bu taşınmazın içerisinde.parsel numarası altında tutanakları düzenlenen ve farklı kişilere ait taşınmazların bulunduğu anlaşılarak, tutanaklarına; “ilgililerin yapacağı müracaat ve anlaşma veya mahkeme kararı ile zemin sınırlarının belirleninceye kadar sınırların paftasında kurşun kalem ile işlenmesine” şeklinde şerh verilmiş, . ada . parsel sayılı taşınmaz H.G.,.parsel M. S. . parsel H. Ç., . parsel sayılı taşınmaz ise M. Ç. adına tapuya tescil edilmiş, bilahare kayden davacılara intikal etmiştir. Davacı M.. A.. ve arkadaşları, kendilerine ait K. Mahallesi . ada . parsel sayılı taşınmazların kadastro sonucu yüzölçümü ve sınırlarının belirlenmediğini ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/123 Esas, 2010/312 Karar sayılı dava dosyası içerisinde bulunan 28.03.2006 tarihli fen bilirkişi ve krokisine göre çekişmeli taşınmazların sınır ve yüzölçümlerinin; . ada . parsel sayılı taşınmazın sarı ile boyalı 2.199,78 metrekare, . ada . parsel sayılı taşınmazın kırmızı ile boyalı 2.567,18 metrekare,. ada .parsel sayılı taşınmazın yeşil ile boyalı 2.502,16 metrekare, . ada .parsel sayılı taşınmazın ise mavi ile boyalı 1.650,30 metrekare olarak tespiti ile tapuya bu şekilde tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar, yüzölçümleri ve geometrik durumları belirlenmeksizin, yukarıda yazılı olduğu yöntemle tapu siciline kaydedilmiştir. Tapu kaydında taşınmazların ada ve parsel numarası ve malikleri belirtilmiş olmakla beraber diğer hukuki durumları belirlenmeksizin, başka bir anlatımla miktar ve geometrik durumları (çap) açıklığa kavuşturulmaksızın kayıt oluşturulmuştur. Bu durumda kadastronun tamamlandığından bir başka ifadeyle kadastro tutanaklarının kesinleştiğinden söz edilemez. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. ve 27. maddesi hükümlerine göre, tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklara bakmak görevi Kadastro Mahkemesine aittir. Tespit veya sınırlandırma şeklinde yapılan kadastro işlemi henüz kesinleşmediğine göre uyuşmazlığa bakmak genel mahkemelere ait olmayıp, Kadastro Mahkemelerinin görevine girer. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Bu nedenle mahkemece, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Samsun Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup; davalı Kadastro Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.