Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/10866 E. 2014/9083 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10866
KARAR NO : 2014/9083
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : KUMLUCA SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2012
NUMARASI : 2010/126-2012/270

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca .. sayılı parsel malikleri Halil ve F.. Ç..’ın talepleri üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında, Yenice Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı T.. Ö.. adına kayıtlı .. parsel sayılı 3.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 3.017,90 metrekare; davalı H.. Ç.. adına kayıtlı .. parsel sayılı 6.550,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6.263,51 metrekare; davalı F.. Ç.. adına kayıtlı ..parsel sayılı 1.908,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 2.448,75 metrekare yüzölçümlü olarak düzeltilmiştir. Davacı T.. Ö.., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait .. parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve bu eksikliğin davalılara ait .. parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu Finike Kadastro Müdürlüğünün 11.02.2010 tarih ve 2010/5 sayılı düzeltme kararının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar Fatma ve H.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davalılar H.. Ç.. ve F.. Ç..’ın talebi üzerine Kadastro Müdürlüğünce davaya konu edilen.. parsel sayılı taşınmazların müşterek sınırlarının belirgin olarak çizilmediğinden altlık (ozalit) pafta üzerinde zemin ölçü değerinin 49 metre yazılmasına rağmen 41 metre olarak işaretlenmek suretiyle tersimat hatası yapıldığı gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi gereği düzeltme işlemi yapılmıştır. Mahkemece, yapılan işlemin doğru olmadığına ilişkin 16.6.2012 tarihli fen raporuna değer verilerek davanın kabulüne ve davaya konu düzeltme işleminin kaldırılması yönünde hüküm kurulmuş ise de; hükme esas alınan fen bilirkişi raporu ile 7.6.2011 tarihli fen raporu birbiriyle çeliştiği gibi; kadastro paftası ile 41. madde uygulaması ile oluşturulan düzeltme haritası kenar uzunlukları çakıştırılarak sınırlar belirtilmemiş, çekişmeli taşınmazların yüzölçümündeki artışın ya da azalışın neden kaynaklandığı, teknolojik yöntem farklılıklarının neler olduğu ve hatanın nereden kaynaklandığı denetime açık olarak gösterilmemiştir. Diğer yandan, Kadastro Müdürlüğünün de davada taraf olduğu gözetildiğinde fen raporunu düzenleyen teknik bilirkişilerin, aynı Kadastro Müdürlüğünde emrinde çalışan kişilerden oluşması da yerinde değildir. Tarafsızlığında şüphe bulunan fen bilirkişilerinin hazırladığı yetersiz fen raporuna dayanılarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu paftası, varsa kadastrodan sonra tapuda yapılan ifrazlara ilişkin ifraz haritaları ile kadastrodan sonra sınırlarda değişiklik yapan mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, düzeltme işlemi sırasında yararlanıldığı belirlenen diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplanmalı ve bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirilmelidir. Bundan sonra mahallinde, 3 kişilik serbest harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler, ortofoto, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve memleket haritaları ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işlemini denetlemesi istenmelidir. Alınacak fen bilirkişi raporunda, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların yüzölçümleri ya da sınırları itibariyle zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işlemi sırasında hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar bilimsel yöntemlerle ve denetime elverişli olacak şekilde açıklanmalı, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılara yer verilmelidir. Ayrıca fen bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazları, komşu parselleri ile birlikte konumunu gösterecek şekilde tesis kadastrosu ve düzeltme işlemi sonucu oluşan haritaların hava fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve ortofoto üzerinde çakıştıran denetime elverişli harita düzenlenmesi istenmelidir. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değerlendirme yapılırken 3402 sayılı Kanun’un 41. maddesi uygulamasına dair yönetmeliğin 15. maddesindeki ”Orman, mera, kamu taşınmazları, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki genişletmeye elverişli yerlere sınırı olan taşınmazlar ile kadastrosu ya da kadastro sonrası sınırları hükmen belirlenerek kesinleşmiş olan parsellerdeki sınırlandırma hatası düzeltilemez. Mahkeme hükmü kapsamı dışında kalan hatalar bu yönetmelik hükümlerince ve ilgili mevzuatına göre düzeltilir.” hükmü gözetilmelidir.
Somut olayda, davacı adına kayıtlı ..parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu sırasında belirlenen yüzölçümü 3.200,00 metrekare iken düzeltme işlemi sonucu yüzölçümü 3.017,00 metrekare olarak belirlenmiştir. Alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki bu farkın nedenlerini açıklamak için yeterli olmadığı gibi yapılan inceleme, araştırma ve alınan bilirkişi raporları yukarıda açıklanan yönteme de uygun değildir. Mahkemece, tesis kadastrosuna ait denetime elverişli netlikteki ölçü krokisi, hesap çizelgesi, eski tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto getirtilmemiş, tesis kadastrosu paftası ile düzeltme işlemi sonucu hazırlanan haritasının kenar uzunlukları çakıştırılmamıştır. Bilimsel verilerle desteklenmeyen ve denetime imkan vermeyen soyut
içerikli, tarafsızlığında şüphe bulunan ve yetersiz fen bilirkişi rapor ve haritasına itibar edilerek hüküm kurulamaz. O halde mahkemece önce dosya yukarıda açıklanan şekilde keşfe hazır hale getirilmeli ve bundan sonra mahallinde yöntemine uygun bir keşif yapılarak, 3 kişilik serbest harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisi kurulunun katılımı ile yukarıda açıklanan yönteme uygun harita ve rapor düzenlemesi istenmeli, tesis kadastrosu sırasında tersimat hatası yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa düzeltme işlemi ile bunun nasıl düzeltildiği hususları da irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.