YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10773
KARAR NO : 2014/14137
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
MAHKEMESİ : AZDAVAY SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/29-2013/161
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …. Köyü çalışma alanında bulunan 157 ada 4 parsel sayılı 577,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mirasçıları tespit edilemediğinden ölü kaydı düşülerek H. O. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M. O. dava konusu taşınmazın babası R. O. ait olduğunu, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. O.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayanağı satış senedinin usulüne uygun şekilde onaylanmaması nedeni ile geçerli olmadığı, bir an için geçerli olsa bile yapılan keşif sonucu bu belgenin dava konusu yeri kapsamadığı kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de ; yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasında çekişmeli taşınmazın muris Hasan’dan geldiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kök muris Hasan tarafından taşınmazın davacının murisi Recep’e satılıp satılmadığı, zilyetliğin devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece; Taşınmazın kök muris Hasan tarafından davacının murisi Recep’e satılıp satılmadığı hususunda davacı tarafın bildirdiği tanıklar usulen davetiye tebliğ edilmek sureti ile keşif mahalinde dinlenilmemiş yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca; öncelikle davacı tarafın bildirdiği tanıkların adlarına yöntemine uygun şekilde keşif gün ve saatini bildirir davetiye çıkartılmalı, taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, kök muris Hasan tarafından taşınmazın davacının murisi Recep’e satılıp satılmadığı, satıldığı takdirde zilyetliğin devredilip devredilmediği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.