YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10687
KARAR NO : 2014/13768
KARAR TARİHİ : 24.11.2014
MAHKEMESİ : ÖMERLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2010/104-2013/109
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .. Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 175,73 ve 176 ada 15 parsel sayılı 747.37, 5.246.75 ve 218.73 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı H.. Ö.., M.. K.. ve A.. D.. adlarına, 108 ada 176,91 ve 101 parsel sayılı 1.066.73, 15.930 ve 1.287.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedene dayanılarak ayrı ayrı davalılar F.. Ö.., M.. Ö.. ve N.. Ö.. adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı F.. Ö.., irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında H.. Ö.., M.. K.. ve A.. D.. davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı F.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup; tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılmalarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Öte yandan, bir ya da birkaç mirasçının, kayıt maliki olan diğer mirasçılara karşı, miras payları ile sınırlı olarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunmaları mümkün ise de; mirasçı olmayan üçüncü kişiler aleyhine, miras payının adlarına tescili istemiyle dava açmaları, elbirliği halindeki paylar üzerinde tasarruf yetkileri bulunmadığından, mümkün değildir. Somut olayda; davacı, çekişmeli taşınmazın murisi H.. Ö..’e ait olduğunu ve ondan mirasçılarına kaldığını iddia etmiştir. Davacı, dava dilekçesinde miras payı ile sınırlı olarak dava açtığını bildirmiş ise de; 20.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve çekişmeli taşınmazın murisi H.. Ö.. mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Çekişmeli taşınmazların kayıt maliki olan davalılar H.. Ö.. mirasçısı olmadığından, H.. Ö.. terekesine karşı üçüncü kişi durumundadırlar. Bu durumda, davacının ıslah dilekçesi ve yukarıda açıklanan ilkeler karşısında davanın, davacının miras payı ile sınırlı olarak kabulüne karar verilmesi dosya kapsamına ve usule aykırı olduğu gibi; davalılar, terekeye karşı üçüncü kişi durumunda bulunduğundan, üçüncü kişilere karşı taşınmazın terekeye döndürülmesi istemiyle açılan bu davanın H.. Ö..’in diğer mirasçılarının davaya katılımı olmadan sürdürülmesi de isabetsizdir. Taraf koşulu, dava şartlarından olup mahkemece davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece; davacıya, muris H.. Ö..’in diğer mirasçılarının davaya katılmalarını sağlaması veya davaya muvafakatlarını alması ya da terekeye temsilci atanması için süre verilmeli; taraf koşulunun bu şekilde tamamlanması durumunda işin esasına girilerek hüküm verilmesi; aksi takdirde davanın aktif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir. Taraf teşkili usulen tamamlanmadan ve dosya kapsamına aykırı olacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.