YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10564
KARAR NO : 2014/14346
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : BORÇKA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2014
NUMARASI : 2012/1-2014/14
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 271 ada 1 ve 272 ada 1 parsel sayılı 882,58 ve 5.749,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle D., E., Z. ve M.. A.. adlarına tespit edilmiş, itiraz üzerine komisyonca M.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı D.. A.., çekişmeli taşınmazların babasından kendisine kaldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 271 ada 1 ve 272 ada 1 parsel sayılı taşınmazların komisyon tutanağı gibi M.. A.. adına tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı D.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu yerlerin 1978 yılında davacının babası İ. A. tarafından davalıya senetle satıldığı ve davalının zilyet olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların evvelinde davacının babası İ. A. ait olduğu tarafların kabulündedir. Davalı Mevlüt, taşınmazları 1978 tarihli senetle satın aldığı iddiasına dayanmış olup çekişmeli taşınmazlar Mevlüt’ün kullanımındadır. Davacı tanıkları ise, davalı Mevlüt’ün kiracı konumunda feri zilyet olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece hükme dayanak alınan 1978 tarihli senet, borç senedi olup bu senet içeriğinde davacının amcası Z. A. ile 3. kişi konumundaki S. A. arasında anlaşma olduğu, satılan arazilerin Z. A. ait olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu senette, davacının babası İ. A. taraf olmadığı gibi İ. A. satışı da kabul etmediği keşifteki beyanı ile sabittir. Davalının iddia ettiği satış hususu başkaca herhangi bir belgeye dayandırılmamış, keşifte alınan beyanlar da satış hususunu kesin olarak doğrulamamıştır. Yine davacı Davut, çekişmeli taşınmazların adına tescil edilmesini talep etmiş olup taşınmazların maliki olduğu söylenen davacının babası İ. A.çekişmeli taşınmazları oğlu davacıya herhangi bir şekilde devredip devretmediği hususu araştırılmamıştır. O halde mahkemece, davalı Mevlüt’ün zilyetliğinin malik sıfatıyla mı yoksa kiracı durumunda feri zilyet olup olmadığı ile malik sıfatıyla zilyet ise başlangıç tarihi, süresi ve feri zilyet ise İ. A. çekişmeli taşınmazları oğlu davacı D.. A..’ya devredip devretmediği ile davacının taşınmazlara zilyet olup olmadığı hususlarının mahallinde yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından ayrıntılı, olaylara dayalı olarak tarihleri kesin olarak sorulup beyanlar arasında çelişki olursa yüzleştirilmek suretiyle araştırılmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı D.. A..’nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.