YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10475
KARAR NO : 2014/14738
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
MAHKEMESİ : BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2014
NUMARASI : 2012/380-2014/81
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında …. Mahallesi çalışma alanında bulunan 1831 ada 13, 19 ve 23 parsel sayılı 2.300.74, 441.54 ve 9.956.61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 13 parsel üzerindeki 1 katlı ve 2 katlı kargir evin 35 yıldan beri Ahmet oğlu Y. D. kullanımında olduğu, 19 parsel üzerindeki 2 katlı kargir evin 25 yıldan beri kimlik bilgilerine ulaşılamayan S. Y. kullanımında olduğu, 23 parsel üzerindeki 2 adet 1 katlı kargir ev 40 yıldan beri Mehmet kızı R.. L..’nun kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı C.. S.., kendi kullanımında olan 169 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı parsellerde kaldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1831 ada 13, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine; “iş bu taşınmaz 2/B vasfıyla bilirkişi raporunda 1831 ada 13 parsel sınırları içerisinde kalan, (A) harfi ve yeşil renkle boyalı olarak gösterilen 52,66 m2’lik kısmının, 1831 ada 19 parsel sınırları içerisinde kalan, (B) harfi ve sarı renkle gösterilen 74,00 m2’lik kısmının ve 1831 ada 23 parsel sınırları içerisinde kalan, (C) harfi ve mavi renkle gösterilen 47,60 m2’lik kısmının (Toplam A+B+C=52,66+74,00+47,60=174,26 m2’lik yerin) davacı C.. S..’ün fiili kullanımındadır” şerhi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa’nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Çekişmeli 1831 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde N. M., 1831 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ise İ. G. lehine de kullanım şerhi bulunmaktadır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek lehine kullanım şerh bulunan N. M. ve İ. G. davaya dahil edilmeden hüküm kurulması isabetsizdir. Ayrıca dosya içinde dava konusu 1831 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, 1831 ada 13 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde, taşınmaza ilişkin görülmekte olan Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/327 Esas sayılı davanın da bulunduğu anlaşılmaktadır. Aynı taşınmaz hakkında birden fazla dava açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, çekişmeli 1831 ada 13 ve 23 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi bulunan N. M. ve İ.G. ile 1831 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek davada taraf olmayan ve lehine kullanım şerhi bulunan kimse bulunması durumunda bu kişinin davaya dahil edilmesi için davacı yana olanak verilmeli, daha sonra bu kişilere dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla, çekişmeli 1831 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak aynı taşınmaz hakkında birden fazla dava açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesinin zorunlu olduğu hususu dikkate alınmalı, tarafların bildirdikleri deliller toplanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacının kullandığı taşınmaz bölümlerinin ifrazı ile davacı lehine kullanıcı şerhi bulunan dava dışı 1831 ada 20 parsel sayılı taşınmaza eklenerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.