YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10455
KARAR NO : 2014/14733
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
MAHKEMESİ : KAZAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2011/156-2014/86
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, .. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında öncelikle Medeni Kanun’un 713. maddesi, mümkün olmadığı takdirde 724. maddesi gereğince tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan yer için açılan tescil istemine ilişkin olup bu tür davaların TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Çekişme konusu taşınmazın bulunduğu … Köyü’nün tüzel kişiliği, sona erdirilerek Kazan Belediyesi’ne bağlı mahalle haline getirilmiştir. Dava, Hazine ve … Köyü Tüzel Kişiliği’ne yöneltilmiş olup tüzel kişiliği sona eren …. Mahallesinin taraf ehliyeti bulunmadığından davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazın bulunduğu Kazan Belediye Başkanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Diğer taraftan, davacı vekili dava dilekçesinde, Medeni Kanun’un 713. maddesi, mümkün olmadığı takdirde 724. maddesi gereğince tescil talebinde bulunmuş olup, mahkemece Medeni Kanun’un 713. maddesinde düzenlenen kazanım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin MK’nın 724. maddesine yönelik talebi yönünden ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hakim; önüne gelen uyuşmazlıkla ilgili, gerekçesini belirtmek suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar vermekle yükümlüdür. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.