YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10450
KARAR NO : 2014/14739
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
MAHKEMESİ : MALATYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2013/89-2014/160
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu,…. Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık arazi niteliği ile tescil harici bırakılmıştır. Davacı Y.. K.., imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil harici bırakılan yerden kendisine ait olan bölümün adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 37.875,80 metrekarelik yerin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, taşlık vasfında olması nedeniyle tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece; taşınmazın vasfının belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Öte yandan; dava konusu taşınmaza komşu 394 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre, davacının taşınmazı 2001 yılında satın aldığı görülmekte olup, keşif anında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise çekişmeli taşınmazın 1985 yılında davacı tarafından satın alındığını belirtmişlerdir. Ayrıca zirai bilirkişi raporunda da, çekişmeli taşınmaz üzerindeki ağaç yaşlarının belirlenmediği anlaşılmaktadır. Aradaki çelişki giderilmeden ve eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca Yazıhan Belediye Başkanlığı ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın
önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, ayrıca taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşları belirlenmeli, davacının taşınmazı satın alarak kullanmaya başladığı tarih tam ve çelişkiye yer vermeyecek şekilde saptanmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.