YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10395
KARAR NO : 2014/12752
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2012/338-2013/592
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen M. M.. A.. vekili Avukat D.. Hazine vekili Avukat D.. G.. O.. M.. vekili Avukat Ö.. Si..B… geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında../.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 1385 ada 10 parsel sayılı, 2.296.14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 20 yıldır M.. A..’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Ş.. M.., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın davacı tarafından dava dışı kişilere satıldığı bu kişilerin de davalıya sattığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa’nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen EK 4/1. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 20.6.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.9.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun’un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi dinlenmediği gibi davacı ve davalı tanıklarının beyanları çeliştiği halde mahkemece bu çelişki giderilmeden hüküm oluşturulmuş, tarafların dayandıkları senetlerin
kapsamı da belirlenmemiştir. Diğer yandan uyuşmazlık gayrimenkule ilişkin olduğu halde davacı tanıkları taşınmaz başında değil mahkemede dinlenmiştir. Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları, senet tanıkları ve fen bilirkişisi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde ve ne sıfatla kullanıldığı, satıma konu olup olmadığı, 6.6.1975, 10.7.2003, 27.12.2006 tarihli senetlerin dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, kapsadığının anlaşılması halinde satımla birlikte zilyetliğin devredilip devredilmediği konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Ş.. M.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.