Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/10380 E. 2014/13806 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10380
KARAR NO : 2014/13806
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : BAYAT SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2013
NUMARASI : 2011/248-2013/84

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 74 parsel sayılı 8.019,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. Ç.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli 102 ada 74 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı M.. Ç.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Keşif mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişisi anlatımları soyut nitelikte olup taşınmaz üzerindeki zilyetliği belirlemeye yeterli değildir. Taşınmaz üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi yöntemince araştırılmamış, zilyetlik tanıkları dinlenmemiş, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan ziraat bilirkişi raporuna göre keşif günü çekişmeli taşınmazın zemininin karla kaplı olması nedeniyle toprak yapısının incelenemediği belirtilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi ile taraf tanıkları ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin, niteliğinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, zirai bilirkişi kurulundan arazinin eğimi, toprak yapısı, komşu parsellerle arasında doğal ya da yapay sınır veya ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı, bitki örtüsü, öncesinin ne olduğunu değerlendiren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fotoğrafçı bilirkişi aracılığı ile taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek fotoğraflar çekilmeli ve fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.