Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/10340 E. 2014/15910 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10340
KARAR NO : 2014/15910
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : ÇATAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2012/43-2014/5

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiş olup, Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 5 parsel sayılı 36.464,05 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar N.. Ö.. ve arkadaşları adına paylı olarak tespit edilmiştir. Davacılar E.. Y.. ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 145 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacılar E.. Y.. ve arkadaşları adına eşit paylarla tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar N.. Ö.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalıların zilyetliğinin malik sıfatıyla olmaması nedeniyle taşınmaz üzerinde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacılar dava dilekçelerinde taşınmazda hisselerinin olduğunu ileri sürdükleri, 15.04.2013 havale tarihli dilekçelerinde ise taşınmazın dedeleri F.Y. intikal ettiğini, davalıların dedeleri ile kendi dedelerinin kardeş olduğunu, davalıların ne kadar hisseleri var ise kendilerinin de o kadar hisseleri olduğunu beyan ettikleri halde, davacılara dava dilekçeleri ve talepleri somut biçimde açıklattırılmamış, davalılar ile aralarında ortak kök miras bırakandan gelen mirasçılık ilişkisinin olup olmadığı, davacılar veya davalıların taşınmazda mirasen gelen haklarının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bir kısım tanıklarca ifade edilen ve mahkeme gerekçesinde de fer’i zilyetliğe karine olduğu belirtilen davalıların davacıdan satın almak amacıyla pazarlık yapma girişiminin taşınmazın tamamına mı yoksa davacıların “..davalıların ne kadar hissesi varsa bizim de o kadar hissemiz var” cümlesinden hareketle sadece davacıların payına mı yönelik olduğu hususları dahi tereddütsüz belirlenmemiştir. Öte yandan mahkemece zilyetlik yönünden alınan beyanlar soyut olduğu gibi; özellikle taşınmazın evveliyatının ne olduğu, kimin ne kadar zamandır kullandığı, kimden kime kaldığı, davalıların zilyetlik süreleri boyunca kiracı sıfatıyla feri zilyet mi yoksa malik sıfatıyla asli zilyet mi olduğu, bu güne kadar davalıların davacı taraflara kira veya başka bir bedel ödeyip ödemedikleri hususlarında somut bilgiler alınmamış; tespite aykırı sonuca rağmen tutanak bilirkişisi N. A.dinlenmemiş, varsa dinlenmeme gerekçesi hüküm yerinde gösterilmemiştir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacılara, dava ve 15.04.2013 havale tarihli beyan dilekçeleri açıklattırılarak davacıların davalılar ile aralarında bir mirasçılık ilişkisi bulunup bulunmadığı, bir başka deyişle davalılar ile ortak miras bırakandan gelen irsen intikal ilişkisine dayanıp dayanmadıkları yönünde bilgi alınmalı; yapılacak açıklamaya göre nüfus kayıt örnekleri getirtilmeli, akabinde yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi fen elemanı, tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü ve tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, davacılar ile davalılar arasında mirasçılık ilişkisi olup olmadığı, var ise usulüne uygun olarak paylaşma yapılıp yapılmadığı, davacılar miras ilişkisine dayanmaz veya mirasçılık ilişkisi ispat edilemez ise taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, taşınmaz üzerinde davacılar veya davalılardan hangisinin zilyet olduğu, davalılar zilyet ise bu zilyetliğin kendi adlarına malik sıfatıyla asli zilyet olarak mı yoksa kiracı sıfatıyla davacılar adına mı kullandıkları, ayrıca zilyetliğin başlangıç günü ve süresi ve davacıların iddia ettiği şekilde davalılarla satın alma amaçlı pazarlık yapılıp yapılmadığı, böyle bir satın alma isteminin taşınmazın tamamına mı bir kısım paya mı ilişkin olduğu hakkında yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tutanak bilirkişilerinden ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı N.. Ö.. ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.