YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10244
KARAR NO : 2014/11887
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
MAHKEMESİ : ORTACA (KAPATILAN) KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2013
NUMARASI : 2013/5-2013/19
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında 297 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı 58.55, 1.526.20, 1.526.33 ve 1.528.44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 297 ada 1 parsel M.. A.., 297 ada 2 parsel M.. K.., 297 ada 3 parsel M.. K.., 297 ada 4 parsel M.. D..’ın kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı B.. K.., dava konusu taşınmazların bir bütün halde kendi kullanımında olduğunu öne sürerek, beyanlar hanesine yalnızca kendi adının yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’ca 16. Hukuk Dairesince “taşınmazın tespit malikinin Hazine olduğu, davalı olarak Kadastro Müdürlüğünün gösterilmesinin temsilcide hata olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple Hazinenin davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi, diğer yandan Kadastro Mahkemesinin Medeni Yasanın öngördüğü biçimde doğru sicil oluşturma görevinin bulunduğu gözetilerek infaza uygun tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulup Hazinenin davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 297 ada 2 parsel sayılı taşınmazın zeminde sınırları belirlenememekle birlikte davacının davalı M.. K.. ile birlikte kullanıldığı tespit edilmekle taşınmazın tarla vasfı ile Hazine adına 1/2 paylı olarak davacı ve davalı M.. K..’ın kullanımında olduğunun tespitine ve tesciline, diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 297 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların Dairemizin geri çevirme kararı uyarınca getirtilen Fethiye Kadastro Mahkemesinin 2013/57 Esas sayılı dosyasında da dava konusu edildiği belirlenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, kadastro hakimi taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak; doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Aynı taşınmaz hakkında birbirinden farklı hükümler kurulması halinde infazda şüphe ve tereddüt oluşacağı, amaçlanan tapu sicilinin tesis edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle, kadastro mahkemelerinde, aynı kadastro parseli hakkında açılan davaların birlikte görülmesinde zorunluluk vardır. Hal böyle olunca mahkemece, aynı taşınmaza ilişkin bulunan davaların HMK’nın 166 ve devamı maddeleri gereğince birleştirilmesine karar vermek gerekirken, ayrı ayrı yargılamaya devam edilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.