Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/10114 E. 2014/11918 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10114
KARAR NO : 2014/11918
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : ÇALDIRAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2011/56-2014/67

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı C.. G.., ……..Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 1.850 ve (C) harfi ile gösterilen 870 metrekarelik alanların davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 713/1. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddeleri uyarınca tapusuz taşınmazların tapuya tescili isteğine ilişkindir. Çekişmeli, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmazın kuzeyinden Çaldıran – Doğubayazıt Karayolu geçmektedir. Böyle bir davanın sonuçlandırılabilmesi için aynı Kanun’un 3. fıkrası uyarınca, davanın Hazineyle birlikte ilgili kamu tüzel kişiliğine karşı da yöneltilmesi gerekir. Taşınmazın kuzeyinde karayolu bulunduğuna göre, davanın Karayolları Genel Müdürlüğüne de yöneltilmesi, yargılamaya geldiği takdirde savunma ve delillerinin tespiti ile daha sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekirken, kanuni bu zorunluluk yerine getirilmeden davanın sonuçlandırılması doğru değildir. Öte yandan mahkemece her ne kadar çekişmeli taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda; mahkemece dava konusu taşınmazların tescil harici bırakılma nedeni sorulmuş, ancak bu hususa değinen açık cevabi yazı dosyaya alınmamış ve taşınmazın tescil harici kalma nedeni belirlenmemiştir. Ayrıca çekişmeli taşınmazlara hava fotoğrafları uygulanmamıştır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmazların tescil harici bırakılma nedeni sorulmalı, taşınmazlara ait dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve daha önceki keşifte görev almamış bir ziraat mühendisi
huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden hava fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaparak çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin, önceki ve şimdiki niteliğini, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlandığını belirlemesi istenmeli, ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazların belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumu hususunda rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.