YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1011
KARAR NO : 2014/2296
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/241-2013/480
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Y. S. M. çalışma alanında bulunan … ada 1 parsel sayılı, 1.294,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacı A.. A..’ın kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. A.., lehine zilyetlik şerhi verilen taşınmazın miktarının eksik tespit edildiğini, eksikliğin yol olarak tescil harici bırakılan bölümde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep ettiği taşınmaz bölümünün ormanda kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişisi ve orman bilirkişisi raporundan, davacının lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep ettiği ve hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün orman alanında değil 2/B alanında kaldığı anlaşılmakla birlikte bu bölüm yönünden yöntemince zilyetlik araştırılması da yapılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan, hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün hangi tarihten beri kim tarafından neye istinaden ve ne şekilde zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte bu bölümün davacının zilyetliğinde bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.