YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10031
KARAR NO : 2014/8403
KARAR TARİHİ : 16.06.2014
MAHKEMESİ : AKKUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2012/110-2013/94
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda Y. Köyü çalışma alanında bulunan .ada . ve . ada .. parsel sayılı 10.015,06 ve 11.050,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 1/5 paylı olarak davacıların murisleri Hüsnü ve M.. D.. ile davalılar Senem, Gülsüm ve M.. D.. adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar A.. D.. ve arkadaşları, taşınmazların tamamının murisleri Hüsnü ve M.. D..’e ait olduğunu, taşınmazların tapuya tescil edilmesinden sonra kamulaştırıldığını, davalılara para ödendiğini öne sürerek öncelikle davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, olmadığı takdirde kamulaştırma bedelinin davalılardan alınarak kendilerine ödenmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalıların dava tarihi itibariyle ölü oldukları, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Öncelikle belirtemek gerekir ki, dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur. 01.10 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesine göre tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartları olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanunun “dava şartlarının incelenmesi” başlıklı 115/2. maddesi “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmünü içermekte olup, anılan maddenin “gerekçe” bölümünde de aynı şekilde dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise usul ekonomisine uygunluk sağlanabilmesi için hakimin usulden ret kararı vermeden önce, eksikliğin tamamlanması için ilgilisine kesin süre verileceği esasının benimsendiği belirtilmiştir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4. maddesi ile getirilen “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki düzenleme ile dava dilekçesinde, tarafın yanlış gösterilmesinin “kabul edilebilir bir yanılgı”ya dayanılması halinde, taraf değişikliğinin kabul edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olaya gelince; davacılar vekilince, kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak iptali ve tescili istemine ilişkin olarak yetki verilmesi halinde ölü oldukları bildirilen davalıların çıkartacakları mirasçılık belgelerine göre belirlenecek mirasçılarını davaya dahil edileceği bildirilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalıların dava tarihinden önce öldükleri konusunda ihtilaf bulunmayıp hem davacıların hem de mahkemenin kabulündedir. Ancak; ölü kişinin mirasçılarının kim yada kimler olduğu düzenlenecek mirasçılık belgesi ile belirlenebilir. Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların miras bırakanın mirasçıları, mirasçıları yoksa son mirasçı sıfatıyla Hazine ya da mahkemece yetki verilmek koşuluyla üçüncü kişiler tarafından açılabileceği kuşkusuzdur. Diğer bir anlatımla; mahkemece yetki belgesi verilmeden davacıların, mirasçısı olmadıkları davalıların mirasçılık belgelerini talep etmeleri ve mirasçılık belgesi olmadan mirasçılarının kimler olduğunu belirlemeleri hukuken mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacılar vekiline davalıların mirasçılık belgelerinin çıkartılması hususunda yetki verilmesi, bu suretle ölü davalıların mirasçılık belgesinin dosyaya sunulmasından sonra davacılar vekiline ölü davalıların mirasçılarını davaya dahil etmeleri için süre verilmesi, bu yolla taraf koşulu sağlanması gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.