Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/9929 E. 2014/1930 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9929
KARAR NO : 2014/1930
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : SİLOPİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2013
NUMARASI : 2011/1-2013/1

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında B.Mahallesi çalışma alanında bulunan … ada 23 ve 26 parsel sayılı … ve 740 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı H.. Ş.. tarafından davalılar Hazine ve S.. B.. aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda verilen kısa kararda çekişmeli … ada 26 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (J) harfi ile gösterilen 186.19 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına tesciline, kalan bölümünün ise davacı adına tesciline; gerekçeli kararda ise çekişmeli … ada 26 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (J) harfi ile gösterilen 186,19 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı Hazine adına tesciline, kalan bölüm ile 260 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin, 20.5.2013 tarihli kısa kararında davacının davası kısmen kabul edilerek, çekişmeli … ada 26 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü davacı adına bir bölümü davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise; … ada 26 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü davalı Hazine adına tesciline karar verildikten sonra bu taşınmazın bir bölümü ile, … ada 23 parsel sayılı taşınmazın tamamı davacı adına tesciline karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. HMK’nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. O halde, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.