Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/9645 E. 2013/9273 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9645
KARAR NO : 2013/9273
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ulubel Köyü çalışma alanında bulunan … ada … parsel sayılı 5107,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar … mirasçıları adlarına payları oranında tespit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazın murisi … ile ilgisinin olmadığını ileri sürerek satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli … ada … parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar …, …, …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın satış bedelinin büyük bölümünün davacı tarafından ödenmek suretiyle, davacının nam ve hesabına alındığı kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte beyanlarına başvurulan bir kısım bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın muris … tarafından 1974 yılında satın alındığını, satın alma olayından sonra teslim işleminin gerçekleştiğini, davacı … tarafından bir miktar paranın satıcıya ödendiğini bildirmişlerdir. Ne var ki, mahkemece, çekişmeli taşınmazın muris … tarafından mı yoksa davacı … tarafından mı satın alındığı hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmamış, satın alma olayından sonra taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından neye istinaden sürdürüldüğü araştırılmamış, davacı …’in satış bedeline katkısının, muris Arslan’a yardım etmeye mi, yoksa taşınmazı kendi nam ve hesabına satın almaya mı yönelik olduğu yöntemince araştırılmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişiler, tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar , 1974 tarihli satış senedinde ismi yazılı muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri ve senet tanıkları ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, çekişmeli taşınmazın muris Arslan tarafından mı yoksa davacı … tarafından mı satın alındığı, satın alma olayından sonra taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından neye istinaden sürdürüldüğü, davacı …’in satış bedeline katkısının, muris Arslan’a yardım etmeye mi, yoksa taşınmazı kendi nam ve hesabına satın almaya mı yönelik olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalılara iadesine, 30.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.