Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/9458 E. 2014/16031 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9458
KARAR NO : 2014/16031
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : MİLAS KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2004/306-2011/107

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 9 parsel, 110 ada 15 parsel, 114 ada 18 parsel ve 119 ada 14 parsel sayılı 17.314,94, 918,75, 9.922,57 ve 12.027,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle davalılar murisi A.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacılar H.. B.. ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak, davacılar T. B. ve D.. B.. tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 104 ada 9 parsel, 110 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar hakkında; davacı D.. B.. ise tapu kaydına dayanarak 114 ada 18 parsel ve 119 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın redddine, çekişmeli taşınmazların pay devirleri de esas alınmak suretiyle hükümde gösterilen payları oranında A.. K.. mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar M.. B.. ve arkadaşları vekili ile Dudu ve T. B. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dayanak kayıtların çekişmeli taşınmazları kapsamadığı ve davanın kanıtlanamadığı, çekişmeli taşınmazların tespit maliki A.. K..’a ait olup ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece davacı tarafların tutunduğu tapu kayıtları yöntemine uygun şekilde uygulanmamış, komşu taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının tüm tedavülleri getirtilmemiş, her iki keşifte de dayanılan tapu kayıtlarının sınırları hakkında bilgisi olmayan tek mahalli bilirkişi beyanı ile yetinilerek hüküm kurulmuştur. O halde mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle davacı Y.. G..’in dava sebebi ve dayandığı tapu kaydı kendisinden sorulup saptanmalı, dayanak tapu kayıtları ve komşu parsellerin tespitine esas tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, tapudan sorulduğunda revizyonu olmadığı söylenmesine karşın davacı D.. B.. tarafından dayanılan 10.02.1983 tarih 5 nolu tapu kaydının dava dışı komşu 104 ada 3 parselin tespitine esas teşkil ettiği hususu göz önüne alınarak dava konusu taşınmazların bulunduğu adalardaki taşınmazların tümünün tutanakları incelenmek suretiyle dayanılan kayıtların başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, taşınmazları ve çevreyi iyi bilen yaşlı yansız mahalli bilirkişiler seçilerek uzman fen bilirkişisi, taraf tanıkları, ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği hususlarında tanık ve mahalli bilirkişilerden ayrıntılı bilgi alınmalı, kayıtların sınırları tek tek okunarak ve pay tapuları olduğu gözetilerek kapsamları kesin olarak belirlenmeli, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları komşu parsel tespit dayanakları ile denetlenmeli, komşu taşınmazların tapu kayıtları dava konusu taşınmazlar yönünü A.. K.. olarak okuduğuna göre, bu kayıtların geldileri tesislerinden itibaren getirtilerek oluşum tarihleri, davacılar tarafından dayanılan tapu kayıtlarının tarihleri ile karşılaştırılmak suretiyle kayıt uygulaması denetlenmeli, uzman fen bilirkişisinden gerekçeli ve krokili rapor alınmalı, raporunda dayanak kaydın sınırlarını işaretlemesi istenmeli, çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydı kapsamında kalması halinde pay tapusu olduğu dikkate alınmalıdır. Taşınmazın dayanak kaydın kapsamı dışında kalması halinde kimin yararına edinme koşullarının gerçekleştiği hususu üzerinde durulmalı, tarafların tüm delilleri toplanmalı ve değerlendirilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcın talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 25.12.2014 günüde oybirliği ile karar verildi.