Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/8918 E. 2014/9269 K. 27.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8918
KARAR NO : 2014/9269
KARAR TARİHİ : 27.06.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “kadastro sırasında dava konusu … ada … parsel sayılı 305 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydına dayanılarak … adına tespit edilip, daha sonra kayden davalı … adına tescil edildiği; … ada 7 parsel sayılı 685 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ise tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak … ve paydaşları adına tespit ve tescil edildikleri; davacı …’ın tapu kaydına dayanarak adına kayıtlı bulunan dava dışı … ada 18 parsel sayılı taşınmazının batısında bulunan ve yol olarak bırakılan kısmın adına tescili, dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmaz içinde kalan kısmın yol olarak tespit ve tescili, ayrıca davalı …’nın yola elatmasının önlenmesi ve bahçe duvarının kal’i istemiyle davalı …, … ve… Belediyesi Tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle dava açtığı; kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında husumetin kayıt maliklerine yöneltilmesi gerektiği; oysa dava konusu … (…) ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda …, …,…i, …, …i,…, …, …ve … …,… ve…r adlarına kayıtlı olup, adı geçen kayıt maliklerine yöneltilmiş bir dava bulunmadığı; o halde … (…) ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden kayıt malikleri arasında yer almayan davalı …, … ve… Belediyesi Tüzel Kişiliğine karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu; öte yandan; … (…) ada … parsel sayılı taşınmaza yönelik dava bakımından ise; davacı, tapuda kayıtlı olan nizalı taşınmaz malı iktisap eden davalıya karşı iptal davası açtığına göre, davacının dava açma iradesinin davalının iktisabının kötü niyete dayalı olduğu iddiasını da taşıdığı; TMK’nın 1023. maddesi hükmü gereğince tapu kütüğüne güven ilkesi gereği iyi niyetin korunacağı; aynı Kanun’un 1024. maddesi hükmü uyarınca ise kötü niyetli olanların bu karineden yararlanmalarının mümkün bulunmadığı; ancak davalı …’nın tapudaki kayda dayanarak iyi niyetinin korunup korunamayacağı sorununun mahkemece değerlendirilmediği; kural olarak kazanımda
bulunan kişinin iyi niyetli sayılacağı, kötü niyetinin karşı tarafça kanıtlanması gerektiği; davacı tarafın görülmekte olan davada karşı tarafın ediniminde kötü niyetli olduğunu ispat etme hakkının bulunduğu; mahkemece bu olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, … (…) ada … parsel sayılı taşınmazın iptaline karar verilen bölümünün ifrazının mümkün olup olmadığının Belediye Başkanlığından sorulup saptanması gerekirken, bu doğrultuda da herhangi bir araştırma ve soruşturma yapılmamış olması, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilen bölümünün yüzölçümünün dahi hüküm fıkrasında gösterilmemiş olmasının doğru bulunmadığı” hususlarına değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda “davanın reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 27.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.