YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8402
KARAR NO : 2014/10361
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : UŞAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2010
NUMARASI : 2006/2-2010/8
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “taşınmazların başında yapılacak keşif sırasında davacı ve katılanların dayanağını oluşturan tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve Hazine’nin dayanağı vergi kaydının ayrı ayrı okunup kayıtlarda yazılı sınırların yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmesi, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanması, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınırların teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmesi, taşınmazların öncesinde hangi nitelikte olduğu, kimden kime nasıl ve ne zaman intikal ettikleri, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, köylüler tarafından taksim edildiği söylenen arazi bölümünün öncesinin kamu orta malı mera olup olmadığı, taksimin hangi tarihte yapıldığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; tapu kayıtlarının başka parsellere revizyon görüp görmediğinin, intikallerinde miktar ve hudutları yönünden değişiklik bulunup bulunmadığının sorulup araştırılması, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tespit bilirkişilerinin arazi başında yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılması, önceki keşifte Hazine’nin dayanağını oluşturan mera vasıflı vergi kaydının buraya ait olduğu bildirildiğine göre yapılacak keşifte taşınmazın öncesinin mera olmadığının açıklanması halinde taşınmaz için ne sebeple bu nitelikle vergi kaydı oluşturulduğu hususu üzerinde durulması; teknik bilirkişiye, uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamını belirtip taşınmazların bu hudutlara göre konumunu gösteren ve keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmesi; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiş; kabule göre de, kendisini vekille temsil ettiren ve davada kısmen haklı çıkan Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin, tespit bilirkişisi A.H.’nun duruşma sırasında taşınmazın köylüler tarafından paylaşıldığı yolundaki beyanı da nazara alınarak tutanaktaki beyanının kendisini bağlayıp bağlamayacağının araştırılıp tartışılmamasının, davacı M.. Ö..’in .. ada . sayılı parsel hakkındaki talebinden vazgeçmesi nedeni ile bu parsel hakkındaki davasının reddine karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesinin, ayrıca şahıslar adına tescile karar verilen bölümler dışında kalan arazinin mera olarak sınırlandırılıp özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken bu bölümler hakkında tescil kararı verilmesinin de isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, B. Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmazların temyize konu bölümlerinin fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 14.06.2005 tarihli krokide gösterildiği şekilde davacılar ve müdahiller adına ayrı ayrı tapuya tescillerine, şahıslar adına tescile karar verilen bölümler dışında kalan bölümlerin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, her ne kadar çekişmeli taşınmazların mera vasfında olmadığı ve davacı tarafın dayandığı tapu kayıt kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şeklide karar verilmiş ise de, hükmüne uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere tapu kaydının ve komşu taşınmazların dayanağı belgeler usulünce uygulanmamış, hangi sebeple Hazine adına mera vasfıyla vergi kaydı oluştuğu açıklığa kavuşturulmamış; davacı taraf ve müdahillerin dayanağı tapu kayıtlarının tedavüllerinde hudut değişiklikleri olduğu halde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığınından kayıtlar getirtilmek suretiyle değişiklik nedenleri üzerinde durulmayarak yerel Tapu Müdürlüğünden getirtilen kayıtlar ile yetinilmiş; dosyaya getirtilen vergi kayıtları komşu parsellere ait olmadığı halde denetlemeyi sağlamak için doğru kayıtlar getirtilmemiş olduğu gibi, .. ada ..parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava tefrik edildiği halde bu parsel hakkında da esastan hüküm kurulmuş olması nedeniyle bozma ilamı gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle dayanak tapu kaydının kökü olan K.evvel 1289 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının Genel Müdürlük arşivinde bulunma ihtimali göz önüne alınarak tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirilmeli, kök kayıttaki sınırlar ile tedavüllerinde okunan sınırlar arasındaki farkın hangi sebepten kaynaklandığı, haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı araştırılmak ve gerektiğinde sicil üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulmalı; bundan sonra tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parseller belirlenerek, bu parseller ile bu parselleri dıştan çevreleyen komşu taşınmazların kadastro tutanakları, dayanakları belgeler ve kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirilmeli, aynı tapu kaydına dayalı olarak açılan yahut tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazlar hakkında görülen davalar tespit olunmalı, davacı tarafın ibraz ettiği ve tapu kaydının revizyonu araştırılarak, varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ait tespit tutanakları, çekişmeli taşınmazların kuzeyindeki taşınmazlara revizyon gören doğru vergi kayıtları getirtilmeli, bundan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının tümü ile fen bilirkişisi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında aynı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellerle aynı kayda dayanılarak açılan davaların konusu olan parseller bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve dayanakları olan tüm belgeler okunup, gayri sabit sınırlı tapu kaydının sabit sayılabilecek “M.Bey (kök kayıtta M. Bey)” sınırından başlanarak kapsamı belirlenmeli; davacı tarafça ibraz edilen “Mahmut Bey”e ait tapu kaydının batı hududunun kök tapu maliklerinden “H. ve K. H.” okuyan hudutları tespit edilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, keşfe götürülecek teknik bilirkişiye sabit hudutlardan başlamak üzere tapu kaydının miktarı kadar araziyi gösterir, keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; tapu kaydının miktarı itibariyle kapsamı yöntemince belirlenmeli, gayri sabit sınırlı olan tapu kaydının bu niteliği itibari ile miktarı ile geçerli olacağı, bu miktarın dışında kalan yerlerin miktar fazlası olacağı düşünülmeli; çekişmeli taşınmazların miktar itibariyle tapu kaydının kapsamının dışında kaldığının tespit edilmesi halinde önceki bozma ilamında belirtildiği gibi hangi sebeple Hazine adına mera kaydı oluşturulduğu araştırılmalı, çekişmeli taşınmazların kuzeyindeki komşu taşınmazlara uygulanan vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü mera okuması halinde önceki tarihli bozma ilamında değinildiği üzere usulüne uygun mera araştırması yapılarak ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırılmalı biçimde çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve komşu parsellerden nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, davacı dayanağı tapu kaydının kapsamını, komşu parsellere uygulanan kayıtların çekişmeli taşınmazlar yönünü ne okuduğunu gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, varsa aynı dayanak tapu kaydına dayalı başkaca davalar da göz önüne alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.