Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2013/8178 E. 2014/8292 K. 13.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8178
KARAR NO : 2014/8292
KARAR TARİHİ : 13.06.2014

MAHKEMESİ : BARTIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2013/6-2013/12

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacının, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümleri ile .. ve .. sayılı parseller hakkında kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle tapu iptal ve tescil istekleriyle eldeki davayı açtığı; mahkemece, .. parsel hakkındaki davanın HUMK’nın 409. maddesi hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına, 4.598,36 m2 ve 1500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümleri ile .. parsel sayılı taşınmazın davacı Belediye adına tesciline karar verildiği; nevar ki; Köy Tüzel Kişiliği dışında kalan diğer kamu tüzel kişilerinin zilyetlik yoluyla taşınmaz edinmeleri mümkün olmadığından, mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 1094 ve tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümlerinin davacı Belediye adına tapuya tesciline karar verilmiş olmasının dayanılan sebep bakımından doğru olmadığı; ancak, bu yerlerin kanunlar uyarınca Belediyelere geçen yerlerden ise Belediye tarafından kazanılmasının düşünülebileceği, somut olayda mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı” hususlarına değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda “Bartın İli, Merkez İlçesi, Kozcağız .. parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına; Bartın İli, Merkez İlçesi, K..Şark Köy,.. pafta, .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, bu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; fen bilirkişisi E.. Y..tarafından düzenlenen ve 24.12.2009 tarihli krokili raporda ( A ) harfi ile gösterilen 4.598,36 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ve aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 3.068,17 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline; taşınmazlar altındaki madenlerin devlete ait olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine” karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmuş olmakla, orada belirtilen hususların yerine getirilmesi ve o doğrultuda işlem yapılması zorunlu hale gelir. Anılan bu husus, usuli kazanılmış hakkın bir sonucudur. Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, dava konusu taşınmazların kanunlar uyarınca Belediyeye geçen yerlerden olup olmadıkları kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulmamıştır. Çekişmeli taşınmazlardan tescil harici olanların neden tescil harici bırakıldıkları üzerinde durulmamış, taşınmazlara komşu parsellerden tutanak ve kayıtları getirtilenlerden ..sayılı parsel tutanağında, uygulanan tapu kaydının sınırlarında mera bulunduğu belirtilmesine rağmen anılan tapu kaydı getirtilerek usulüne uygun mera araştırması yapılmamış; yine getirtilen komşu parseller tutanaklarının dayanakları olan tapu kayıtları dosya kapsamına alınmamış, yapılan ilk keşif sonucu temin edilen jeoloji mühendisi bilirkişi raporunda, taşınmazların dere yatağı olduklarından söz edildiği gözetilmeksizin, sonradan yapılan keşiflerde jeoloji mühendisi sıfatını haiz bilirkişilerden yararlanılmamış; temin edilen teknik bilirkişiler tarafından da, dava konusu taşınmazların öncesinden itibaren nitelikleri net bir biçimde belirlenmemiştir. Başka bir ifadeyle, yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporları hükme yeterli ve elverişli değildir. Öte yandan; (Mülga) 1580 sayılı Yasanın 159. maddesi, halen yürürlükte olan 5393 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile aynı mahiyette olup, mülkiyet naklini değil, belediyenin tasarruf hakkını öngörmekte olup, anılan hükümlere göre dava konusu taşınmazların mülkiyetlerinin belediyeye geçtiğinden söz edilemeyeceği tartışmasızdır. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazlardan tescil harici olanların neden tespit dışı bırakıldıklarının açıklığa kavuşturulması, çekişmeli taşınmazların komşularının tamamının tutanakları ile dayanak kayıtlarının getirtilmesi, taşınmazların ilk defa hangi tarihte imar planı kapsamına alındıkları ve imar durumlarının araştırılması, komşu mahalle ve köylerden yöreyi iyi bilen taraflarla yakınlığı ve husumeti bulunmayan, olabildiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıklarının tümü hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin mera olup olmadığı, ne zamandan beri, kim ya da kimler tarafından, ne şekilde kullanıldığı hususları sorularak ayrıntılı beyanlarının alınması, komşu parsellerin dayanak tapu kayıtları usulüne uygun olarak uygulanıp, çekişmeli taşınmazların ne olarak gösterildiğinin ortaya konulması, beyanlar arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması, mahkeme gözleminin zapta geçirilmesi; ayrıca, 3 kişilik ziraat mühendisi sıfatını haiz bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmaz bölümü hakkında, mera ile arasında sabit ya da yapay sınır ya da eğim farkı bulunup bulunmadığı, mera ile ne şekilde ayrıldığı konusunda ayrıntılı rapor alınması, çekişmeli taşınmazların sınırlarını gösterir farklı açılardan çekilmiş fotoğrafların temin edilmesi; yine üç kişilik jeoloji mühendisi sıfatını haiz bilirkişi heyetinden, önceki raporlarla çelişkileri giderir ve taşınmazların dere yatağı olup olmadıkları ile önceden dere yatağı iseler bu niteliklerini hangi tarihte ne şekilde yitirdiklerini de açıklayıcı rapor temin edilmesi; toplanan ve toplanacak olan delillerle çekişmeli taşınmazların niteliklerinin öncesinden itibaren açıkça ortaya konulması, çekişmeli taşınmazlardan tescil harici olanların sicile bağlanma olanaklarının bulunup bulunmadığının irdelenmesi ve davaya konu taşınmazların tamamı bakımından mülkiyetlerinin yasalar uyarınca Belediyeye geçen yerlerden olup olmadıklarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.